Referandum dum dum. İptal!
Herkes referanduma kilitlendi.
Kimine göre referandum olmayacak..
Kimine göre, referanduma FETÖ hile karıştıracak ve referandumda “Hayır” çıkacak.
Kimine göre referandum sonrası ortalık karışacak..
Terör var, endişe artıyor. Terör durdu. Yine endişe var, “niye durdu”, şimdi ne olacak diye endişe ediyor insanlar.
Döviz sarhoş gibi yalpalayıp gidiyor.. Dolar uçup gitse de, artık herkes biliyor ki, karşılığı olmayan büyülü bir kâğıttan başka bir şey değil o. Ve bir gün çöktüğünde, o kâğıt parçasının tuvalet kâğıdı kadar bile değeri olmayacak..
ABD ve AB inadından vazgeçmiyor.. Nerede ise bölgede Türkiye’ye karşı ABD, AB, Rusya, İsrail, Vatikan, İran, Esad, PKK, HDP, FETÖ, PYD ortak cephe oluşturdular.. Aralarına bir de DAEŞ’i alsalar bu halka tamamlanacak. Şimdi Musul’dan DAEŞ’i gönderip Haşdi Şabi’yi getirmeye çalışıyorlar..
Tabi CHP de onlarla birlikte, tabi öteki ufaklıklar da.. HDP zaten malum..
FETÖ aslında 2020’de, TSK’da bütün komutanlıklara % 100 hakim olacakmış. “Erdoğan, Şura’da kendi adamlarını tasfiye” edecek endişesi ile harekete geçmişler. 15 Temmuz’da da 03.00’de hareket edecekken, akşam üzeri harekete geçince bütün hesaplar altüst olmuş..
Referandum günü, HDP/PKK’lılar ve FETÖ’cülerin çoğu sandığa gidemeyecek, çünkü yakalanmaktan korkacaklar..
Bugün polisin elinde, yakalananlardan çok daha fazla izlenen isim var.. Bir de bu kişilerin çoğu, hükümetin kendileri hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunu bilmedikleri için korkuyorlar..
Gülen bugünlerde yine esip gürlüyor.. Bazı radyolar üzerinden verilen şifreli mesajla da şunlar söyleniyormuş: “Sabredin, Peygamber Efendimizin müjdesi var. Kurtuluşumuz yakın. Siyasi liderlerin kadınları çocukları telef olacak. Fetullah hocaefendi sizi ödüllendirecek. Türkiye % 99 kana bulanacak. Bu seçim olmayacak. Asıl gücümüzü daha görmediler. Üstlerine bombalar yağacak. Devlet başkanına değil ‘Hizmet ordusu’na güvenin.” Birileri de bunlara inanıyor. Bunlar medyum, kurşun asker, biyonik robot, mankurt, beyni yıkanmış adamlar..
Adam kurmay subay, bir dediği ötekini tutmuyor, çelişkili. Hakim soruyor, “çelişkili ifade veriyorsun. Anlamadım, hangi söylediğin doğru”. Adam cevap veriyor, “Ben de anlamadım”. Yaver diyor ki, “tanımadığım biri geldi, arabama bindi, telefonumu kurcaladı, ben de bir şey demedim.” O kimdi ve ne yaptı, bilmiyor. Bilmediğini söylüyor. Bunlar meczup. Kim bilir, yanına oturan adamı “Hızır” zannediyor da olabilir.. Bakıyor, ama görmüyor. Birçoğu hâlâ uyanmadılar. İçlerine kapandı, susuyor bazıları. Bir ilham, mesaj, emir bekliyorlar. Yaver diyor ki, “Ben suçluyum, buradaki sanıklardan hiç biri suçlu değil”. Sorsan hepsini tanımıyor bile, ama suçsuz olduklarına inanıyor. Anlaşılan ona demişler ki, “Sen deşifre oldun. Sen bütün sorumluluğu kabul et, sen kardeşlerini kurtar, Hocaefendi de seni kurtarsın..” O da Hocaefendi’nin kendini kurtaracağına inanıyor.
Bana kalırsa savcı ve hakimlerin yanına mutlaka müşavir olarak psikolog tayin edilmeli. Bu kişilerin akıl sağlığı gözden geçirilmeli.. Bunlar uyanık gibi görünse de çoğu uyku halinde!
Bakın referandumda oy kullanacaklar bu gerçekleri göz önünde bulundurarak oyunu kullanmalı.
Bu arada, gözünüz aydın (!?) Suriye’nin Münbiç kentindeki acar stratejik ortağımız Rus askerlerinin üniformalarının üzerinde, PYD bağlantılı “Münbiç Askeri Konseyi”nin arması var. Rusya da uluslararası sistemin emrinde. MAK; uluslararası sistemin, PYD’nin şemsiyesi altına gizlediği haçlı ordusudur.
Sürpriiiz! Bir haber de İsviçre’den. Bern Büyükelçiliği Büyükelçi Vekili Volkan Karagöz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Şubat ayında FETÖ üyesi olduğu gerekçesi ile görevden alınmış Ankara’ya çağrılmıştı. Ancak Volkan Karagöz Ankara’ya dönmeyip İsviçre’de kalmıştı. Şimdi de bu zat ailece iltica talebinde bulunmuşlar.
Bir başkadır benim memleketim.. Anayasa değişikliği 21 Ocak’ta Meclisten geçti, Mart ayı geldi, Nisan’da oylama var, bir siyasi parti hâlâ Evet mi, Hayır mı diyeceklerine karar veremedi.. Ana muhalefet partisinin hali pür melaline gelince, Kılıçdaroğlu’nun referandumda değişecek maddeleri bilmediğinin ortaya çıkması CHP’yi karıştırdı. Adam meclis komisyonlarını ve genel kurulu da dinlememiş anlaşılan. Ya da dinledi ise de anlamamış. Türkiye bunların eline bırakılamaz. Parti teşkilatlarında bile bu gaf alay konusu olurken, Kılıçdaroğlu’nun sözleri nedeniyle CHP›nin ‹hayır› kampanyasının çöktüğünü düşünen partililer de genel başkanlarını yerden yere vurmuş.
CHP’nin hali böyle de, FETÖ’den tutuklu Düzce eski İl Jandarma Komutanı Albay Bilal Güvenir mahkemedeki ifadesinde, darbe gecesi CHP il başkanını belediye başkanlığına oturtma talimatı aldığını söyledi. Hadi çıkın işin içinden çıkabiliyorsanız.. FETÖ’nün peşine takılan Müslümanlara mı yanarsın, solculara mı? Bunlara uyan albaylara mı?
Bütün bunlara rağmen Türkiye, Allah’ın yardımı ile yoluna devam ediyor. Bu biraz da, Filistinlilerin, Suriyelilerin, Somalilerin, Myanmarlıların dualarının bereketi ile sanırım.
Referandumda Evet ya da Hayır derken aslında bu dengede siz nerede duruyorsunuz, ona karar vermiş olacaksınız. Zalimlere yardım etmeyin, sonra onları yakacak olan ateş size de dokunur. Karar sizin. Selam ve dua ile..
yeniakit
Bir cevap yazın