İl binasından vatandaşı kovmayın! Ak Parti İL Danışma.. Kadın Kolları ve Özlenen Ruh! Vekiller… Karaburun ve Gözgeç..
Son 40 güne giriliyor.
Herkes kendi halinde..
Rehavet zirve yapmış.
Teşkilatlar, belediye başkanları ya da vekillerinin kılı kıpırdamıyor.
STK’lar desen hiç yok.
Herkes birbirinden bekliyor.
Ruhsuz bir hal çökmüş Bursa’nın üstüne.
Oysa Cumhurbaşkanı ve başbakan çoktan sahalarda hem dış hem de iç sorunlarla uğraşırken, Referandumda niçin EVET denilmesi gerektiğini halka anlatıyor.
Bizimkilerde ise çıt yok.
Bugün Bursa’da il danışma var.
Yani istişare toplantısı!!!
Her zaman olduğu gibi beklenti belli.
Birileri atacak diğerleri tutacak.
Süregelen toplantılarda istişarenin ruhuna aykırı icraatlar tepki almış ne yazık ki bu zamana kadar hiç ders alınmamış.
Vatandaş soruyor.
Bugün hangi istişareden bahsediyorsunuz Allah aşkına?
Adam haklı.
İstişarede farklı fikirler olur.
Bu ortamda farklı fikir üretenler münafık, hain listesine alınıyor.
Yeni doğan ve başarıdan başarıya koştuğu günlerdeki Ak partiden o ruhu çaldılar.
Referandum bahane edilerek, alışılmış adetlerin dışına çıkarak gerçeğe geri dönülmeli, oraya toplanacak insanların konuşmasına fikirlerine önem verilmelidir.
Ne yazık ki, Reis kapı kapı Türkiye’yi aydınlık yarınlara ulaştırmak adına can havliyle gecesini gündüzüne katarken, birileri rantı kendilerine rehber ettiler.
Oysa bu millet 15 Temmuz da Türkiye sahip çıktı ama sonrasında Bursa siyaseti Bursalılara sahip çıkamadı..
Milletin mücadelesini kendi ikballerini sağlamlaştırmak, kendi yakınlarına rant sağlayarak, iş sahibi yaparak kullandılar.
Yoksa kimse çalışmasa bile Reis için, ülkesi için gözünü kırpmadan canı pahasına tankların, mermilerin önüne göğsünü set çekenler yine REİS için en az %70 evet derdi.
Ama Bursa’da tepki Reise değil, reisin sırtından geçinenlere yönelik sokaklarda ağır ithamlar var.
MUHTAÇ VATANDAŞI KOVDULAR
Eskiden isteyen herhangi biri partiye giderse onu karşılayan buyurun diyen biri bulunurdu. Şimdi randevu almadan gidemezsiniz, gitseniz niye geldin derler.. Bir talep de bulunursan kapıyı gösterirler..
Geçtiğimiz gün bir vatandaş sosyal medyadan bana ulaştı.
Şikayetini dinlemek için görüşme talebini kabul ettim buluştuk.
Hemen konuya girdi.
“ Abi işsizim çalmadığım kapı kalmadı. Kaymakamlık dahil bir çok yere müracaat ettim. Bana Ak parti ile git yardımcı olurlar dediler. Gittim Asım Amil ile görüşmek istedim. Onun işi gücü yok seninle mi görüşecek dediler. İbrahim Güney ile görüşmek istedim en azından iki kelime derdimi aktarayım dedim. İki dakika görüştüm. Ama bana hakaret vari tavırlar takınıp bu adamı dışarı atın bir daha da içeri almayın şeklinde görevli polise talimatlar yağdırdı. Oysa ben 15 Temmuz’da REİS için, ülkemin geleceği için canımı hiçe saydım. Ankara’ya gittim. Reisimin yanında olayım, en azından karınca misali su taşırım. Bir kişilik kalabalıkta etsem yüreğine su serperim, ‘halkım yanımda desin’ diye gözüme uyku girmedi. Ama onun mirası üzerinden hüküm sürenler, saltanat sürenler beni il binasından apar topar kovdular. Çok tehlikeliymişim gibi polise talimatlar yağdırdılar. Kendimden utanmaya başladım. ‘Ben ne suç işlemişim Allah’ım’ diye Rabbime yalvardım. Benimkisi sadece ekmek parası için helalinden iş istemekti. Yoksa yok ama bana hakaret ederek kovmaları zoruma gitti. Zoruma gidiyor abi zorumaaa.. Biz bir oy kazanalım diye ne zahmetler çektik. Allah’ım sen bunları ıslah et.”
Kardeşimizin uğradığı yüz kızartıcı durum tüm AK parti seçmenine, Bursalılara yapılmıştır.
Bu insanların bir dakika orada durması tahammül sınırlarını aşmıştır.
Oraya gelenin ya bir “iş”i vardır, ya da bir tayin meselesi. Ya da birbirini şikayet edecektir.. Bunu olgunlukla karşılanması gerekir.
O koltuklarda oturanlar hakkını vermek zorundadır. Vatandaşın her derdiyle dertlenmek zorundadır.
Oysa kendi çevrelerine bal kaymak, vatandaşa baldıran zehri..
KADIN KOLLARI VE ÖZLENEN RUH!
Ak Parti Kadın Kolları ev ev dolaşmaya başlamış.
Olması gerekende bu tebrik ederim.
Amma ve lakiiiin..
Gelen şikayetlerde evlere giden hanımlar, makyajlı pahalı ve lüks giyim kuşanarak kapı çalıyorlar.
Lüks arabalarla kenar mahallelerde ev sohbetleri!
Varoşlarda oturanlar gelenlerde kendilerinden bir şeyler bulmalı. En azından kendilerine benzetecek yanı görmeliler. Küçücük bir duygusal bağ kurabilmeli. Yoksa “Sende bizdensin katıl bize” diyemezsin.
Üstat Abdurrahman Dilipak bakın AK partili hanımlar için ne diyor..
“15 Temmuzdaki o kamyon kullanan kadın, (çarşaflı) yanındaki komşusu, (açık) Akıncılar’dakiler, o Şehidler Köprüsü’ndeki şalvarlı kadına benzer birileri yok. Oturunca dua da etmiyorlar. Şöyle 3 kez kucaklaşmıyorlar.. Namaz vakti geldiğinde birlikte namaz kılmıyorlar.. Zaten abdest alsalar makyajları bozulur, olmaz! “ Ahretlik” dostluklar yok yani.
Üstat öyle güzel özetlemiş ki katılmamak mümkün mü?
Onun için bu referandum da en ağır yük kadınlarımızın omuzlarında. Hataları en asgariye indirmek hayati önem taşıyan Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi için samimiyetle davayı sahiplenmek gerekir.
Ben yine de “İl kadın kollarına güveniyorum.”
Onların yarısı kadar ana kademe verimli olabilse zaten Bursa’da ki sorunların ortadan kalkacağına inanıyorum.
AK PARTİ VEKİLLER!
Taşkilatlar böyle iken vekiller ne yapıyor?
Hiçbir şey.
AK Parti de milletin vekaletini çalışmaya yansıtan şu ana kadar bir vekil ortalarda görünmedi.
Yok böyle vekillik.
Yok yav var vaaaaar..
Nasılda unuturum.
Evet bir kadın.
Yok yok iki kadın.
Bennur hanım, Emine hanım.
Emine Yavuz Gözgeç hanımefendi Anayasa oylamaları sonrasında Bursa’da hemen her platformda görmeye başladım. Tebrik.
Bennur Karaburun hanımefendi de aynı düzeyde imkanlar ölçüsünde partisi ve Reis adına katkı koymaya çalışıyor. Tebrik,.
Yani ikisi de kadın.
Demek ki kadınlar daha samimi ve azimli.
Ya diğerleri!
Anayasa oylamasında ki performanslar geçmişte sahaya yansıtılmadı.
Bursa’nın sorunlarıyla zerre alakadar olunmadı.
Olunsa da en azından halka yansımadı.
Halk görecek kardeşim.
Halkın görmediği çalışma beyhudedir.
“Eller beni işte görsün” hareketleri prim yapmıyor artık.
Öyleyse..
Mevcut vekillerin çoğu değişmeli.
Yalakalık yapamayanlar etek öpmeyi reddettikleri için vekiller, İlçe teşkilatları ve Belediye başkanları tarafından harcanıyor.
Kendinize gelin kendinize.
Milletin verdiği oylarda ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın hakkından boğulursunuz.
Allah katında bu hesap çok çetindir.
Yol yakınken herkes elini vicdanına Allah için koymalı, kendine çekidüzen vermelidir.
Bu dava hor, bu dava öksüz bu dava yetimdir.
Bin beş yüz sene önce böyle gelmiş böyle gidecektir.
Sahibi Allah, kullar imtihandadır.
Zafer her daim sahibine aittir.
Yine de dava ruhu taşıyan insanların varlığı her zaman umut var.
Yolları açık, Hakkıyla emek verenlere selam olsun.
Saygılarımla..
.
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın