Mustafa Ataş, Cemalettin Torun, teşkilat kavgası ve büyük talihsizlik!

13 Şubat 2017 Pazartesi, 00:09

Referandum kapıda.

16 Nisan’da Türkiye kararını verecek.

Evet ya da hayır..

Süreç o kadar kritik ki zerre hata kaldırmaz.

Tüm örgütler tek cephede birleşmiş, Türk milletine yön vermeye çalışıyor.

Fetö eliyle operasyon yapmaya kalkanlar, şimdi de düşman kardeşler misali saflarda birleşmiş aynı oyunu sandıkta oynamayı çalışıyor..

Bir el vicdanda, bir el oy pusulasında olacak.

Tamam ya da devam denilecek.

‘EVET’ ile hayırcılara not verecek.

Millet ise her zamanki asil duruşundan zerre taviz vermiyor.

16 Nisan’da da öyle olacak.

“EVET”

Tüm bunlar yaşanırken, AK Parti teşkilatları da hazırlık yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına gönülden bağlılıklarını göstermek adına çalışmalara hız verdi.

Bu hızla kimi zaman ters kimi zaman düz esen rüzgarlar kişiler üzerinde olumsuz etkiye neden oluyor.

Bursa’da il danışmada yapılan konuşmalar tabanda iticiliğe yol açmış, il başkanı Cemalettin Torun’a yönelik büyük tepkilere neden olmuştu.

Cemalettin Torun, namı diğer il müdürü birlik bütünlük vurgusu yapmak yerine, kürsüye çıkar çıkmaz kavga ve gerginliğin fitilini yine, yeniden ateşleyerek ne yapmak istediği konusunda büyük endişeye neden olmuş, ak seçmen üzerinde büyükçe soru işaretleri bırakmıştı.

Cemalettin Torun’un zamanlamasının çok dikkat çektiği tüm teşkilatlarda konuşulurken, böyle birinin düşman başına olduğu yorumları yapılmış, “Cemalettin bu cüreti nerden alıyor” soruları ortaya atılmıştı.

Yazının sonunda soruyu birlikte cevaplayacağız.

Türkiye Cumhuriyetin de tarih yazan bir partinin teşkilatlardan sorumlu bir başkanını düşünün.

Kendi teşkilatlarını, üyelerini kınayan bir kafa ne denli birleştirici olabileceğini de düşünün.

Yer Sakarya.

Reis ve partisi için salonu dolduran teşkilat mensupları.

Konuşmalar yapılır ve sıra teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a gelir.

Partililer Ataş’a tepki olarak salonu boşaltır.

Ataş ise açar ağzını yumar gözünü.

“Ben Ankara’dan buraya geliyorsam, ben buradan ayrılmadan salondan ayrılanları kınıyorum. Böyle bir şey olamaz. “Salonun dörtte ikisi boşalmış vaziyette. Eğer seçim günü sandıklarda da bugün salonun, programın bitmesini beklemeden sandıkları boşaltırsak, bugün burada boşalttığımız gibi, bunun hesabını veremeyiz. Siz birkaç saatinizi feda etmiyorsunuz. Ben teşkilatçı bir insanım. Böyle bir anlayışı reddediyorum” diyerek partililere adeta köpürdü.

Böyle bir anlayışa sahip teşkilatlardan sorumlu biri Ak Parti adına büyük talihsizliktir.

Hem de bu dönemde.

Her türlü olumsuzluklara sabır ve tahammül göstererek bu günlere gelen Erdoğan’ın mirasını azarlayarak, adeta sokaklarda sizin yerinizde olmaya can atan binlerce kişi olduğunu ima ederek giden gitsin tavırları Türkiye genelinde neden teşkilatların içler acısı bir tablo oluşturduğunun sebeplerini gözler önüne sermiştir.

Partililere siz yoksanız derken, kendisinin yerine acaba o sokaklarda yüz binlerce kişinin olduğunu hesaba katmayacak biri olabilir mi?

Ataş efendi, Bursa örneğinde olduğu gibi tüm teşkilatların birbirinden çok uzak, zıt kutuplarda olduğunu bilmeyecek kadar duyarsız olabilir mi?

Basında yer aldığı üzere Bursa’da 500 yüz bin lira rüşvet iddialarından bahsedilirken, kendisine konu bizzat iletildiği halde neden elini kolunu kıpırdatmadı, bu olayı aydınlatmak yerine suskun kaldı, örtbas edildi, neden her hangi bir tasarrufa gitmedi?

Yoksa Bursa’da olup biten sayısız vukuatlarla ilgili gelen şikayetleri değerlendirmek yerine, her hangi bir yaptırıma gitmek yerine, teşkilatından hesap sormak yerine, şikayetleri muhataplarına bildirip ne yapmak istediği tüm tabanda sorgulanıyor.

Teşkilatlardan sorumlu böyle birine adeta düşman başına yorumları yapılırken, davanın direncine büyük darbe vurulduğu yönünde genel merkeze güven kaybının tavan yaptığı belirtiliyor.

Sayın Ateş efendinin teşkilatlar üzerinde yanlış uygulamaları taban nezdinde önemli şüphenin oluşmasına da neden oluyor.

Bursa Ak Parti tabanı Mustafa Ataş’ın bilinçli ya da bilinçsiz büyük yanlış ve hatalar zincirinin içinde olduğuna kesin gözüyle bakarken, hata bir iki olur ama sayısız yanlışlara imza atan birinin Genel Merkez koltuğunda bulunması hayra alamet olmadığı konuşuluyor..

Sakarya’da yaşanan protestonun nefsine ağır gelmesiyle belki de çılgına dönen Ataş, partilileri azarlamakla Erdoğan’ın davasına büyük zarar verdiğini tüm Türkiye izledi.

Burada nefis değil asıl olan partidir, davadır.

Bursa il teşkilatında yaşanan rüşvet iddialarıyla ilgili hiçbir operasyon yapılmazken, yine basında yer alan ahlaki olmayan iddialarla ilgili de suskun kalınması, her hangi bir istifanın ya da görevden almanın olmaması mahalle teşkilatları ve tüm kamuoyunda ciddi endişelere neden olmuştu.

Şimdi Bursa İl başkanı “Cemalettin bu cüreti nerden alıyor” sorusuna gelirsek; Cevap ayna gibi sırıtıyor.

Bu gücü doğal olarak kendisine yönelik hiçbir yaptırımda bulunmayan Mustafa Ataş’tan almaması mümkün mü?

Yani, Ataş tarafından her hangi bir yaptırım olmadığını anlamış olmalı ki, “Dediğim dedik, çaldığım düdük” anlayışıyla devam.

Türkçesi şu: Mustafa Ataş olduğu sürece beni buradan kimse indiremez.

Hay hay.

Bu arada Mustafa Ataş, Mustafa Şentop, Abdulhamit Gül, Hayatı Yazıcı ve Şeref Malkoç Ankara’da iyi bir ekip oldukları gelen bilgiler arasında.

Şeref Malkoç Baş denetçi alanında, diğerleri siyasetin iliğinde..

Ne diyelim.

Allah Erdoğan’a sabır ve güç versin.

Altını çizmek gerekirse..

Mustafa Ataş efendinin dediği gibi olmayacak.

Ak Seçmenin tepkisi yanlışadır, kendisini protesto edenlere yaptığı talihsiz azarlamaya rağmen o insanlar sandıklara Reis için daha fazla sahip çıkacaktır. Hem de Mustafa Ataş’ın suçlamasına rağmen.

Bursa ‘da öyle..

Tüm Türkiye Reise vefasını gösterecek.

Sizin Ankara’dan zahmet edip gelmenize gerek yok.

Zaten herkes birebir Reis için çalışıyor.

Yeter ki teşkilatların tepkisini çekenler olarak seçmenin karşısına çıkmayın.

İnanın AK Parti seçmeni daha fazla oy patlaması yapar.

Ama meraka zeval yok.

16 Nisan’da Partili Cumhurbaşkanının ne malum size de bir sürprizi olur!

Allah Ülkemizi, Milletimizi, Devletimizi selamete çıkarsın.

Amin..

alimce29@gmail.com