‘Reception’, Vali bey, Darbe gecesi Whatsap konuşmaları ve…
Yalakalık hat safhada…
Kimler mi?
Kime mi?
Cumhuriyet resepsiyonun da içki servisi edildiği tantanalarını koparanlardan Vali İzzettin Küçük’e…
Yağdanlık o biçim.
Ama niye?
Oyuncular tecrübeli.
Önce ortaya karışık maydanozlu karnı baharlı çeşniler serpildi.
İçine sirkeli salata tadı verilen ama ham maddesi kafayı kıyak hale getirecek malum kelimeler donatıldı.
Hiçbir şeyden habersiz olan sosyal medya kullanıcıları da kaşıkladılar.
Ama dozu sarhoş etmeye yetmedi.
Sadece biraz sendeletti.
Benzetme yerindeyse aynen böyle oldu.
Sen adeta Vali İzzettin Küçük beyi hedefe oturtmak için Cumhuriyet resepsiyonunda ‘içki servis edildi’ tantanaları yapacaksın, sonra hiçbir şeyden habersiz, perde arkası ayak oyunlarıyla iyi niyetli Bursa’nın ve Ankara’nın reaksiyonunu ölçmeye çalışacaksın.
Yersen…
Tutarsa şansına…
Yok öyle…
Kendilerine rol biçenler halkın tepkisini ölçmeye değil, nerde yanlış yaptıklarını ya da hata yaptıklarını gerçeğini görmelidir.
Bursa’da gelenek haline gelmiş, kişilerin tercihine sunulmuş kısıtlama olmayan resepsiyon kutlamalarında şimdiye kadar nerdeymişler acaba?
Yıllarca içki olan Cumhuriyet resepsiyonlarında ses soluk çıkarmayan çapanoğulları nasıl bir koku aldılar acaba?
Sayın Valimizin teamüllere uyması normaldi.
Ama ortada bir suçlu aranacaksa ki bu bulanık suda balık avlamaya çalışanlar olmalıdır.
Suçlu ayağa kalk denilmelidir.
Çiçeği burnunda valiyi adeta sosyal medya paylaşımıyla aforoz etmeye çalışanlar ne diye o ortamda bulunmuşlar bununda cevabını vermeliler.
Veremedikleri gibi haksızlığa karşı asil duruş sergileyerek Valimizi bu tür zihinlerin kirli düşüncelerine kurban ettirmeyeceğimizi haykırdık.
Vali beye tepki bekleyenler bir anda dağ gibi tepkiyi karşılarında buldular.
Sonrası mı?
‘Geri bas geri’ oldular.
Geri bastılar.
Utanmadan sıkılmadan.
Çapanoğlu beklentileri boğazlarına takıldı.
Ve Başladılar Vali beye yalakalığa.
Yağdanlık o biçim.
Senaryo bu ya…
Ama bu sadece görsel sanat adına.
Yani yüze gül arka planda aynen devam…
Sayın Valim bunlara yüz vermemelidir.
15 Temmuz öncesi ve sonrası kimler arasında olası ilişki yumağı var yada var mı?
“Eski Vali Münir Karaloğlu’nun Bursa’dan gitmemesi için ellerinden geleni yapanlar, yeni vali için hezeyanı nedir” sorusuna cevap vermelidir.
Karaloğlu’nun halka ya da topluma ne kadar hizmeti vardı veya halk tarafından ne kadar seviliyordu?
Halk tarafından mı yoksa başkaları tarafından mı seviliyordu?
Seviliyorsa neden seviliyor.
O başkaları kimdi?
Neden Rizelere kadar gidip Karaloğlu’nun kalması için çalışma yaptılar?
Vali Karaloğlu neden gitmemeliydi?
Gitmesini istemeyenler önce bunu ortaya koymalıdır.
Yahu bu hareketler kokmuş sırıtıyor sırıtıyor.
Bari biraz daha profesyonel çalışın inandırıcı olsun.
Bu kadar acemilik olur mu?
Burdan söylüyorum.
Bu ve benzeri kafalara Sayın Valim İzzettin Küçük kesinlikle mesafeli olmalı.
Gitsinler yüzü buldukları yerlerde arasınlar.
Ha şu tabloyu atlamayalım.
Müezzinoğlu denilen kişi soluğu İçişleri bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yanında almış. Gayet manidardı.
Tablo çok net..
Vay anasını sayın seyirciler diyenler şaşırmayın.
Ekip iyi çalışıyor…
Sayın içişleri bakanı Soylu’nun bu kafalara prim vermediğini biliyoruz.
Sayın İçişleri bakanı Soylu gerçeği en iyi bilen olduğunu düşünüyoruz.
Şu ana kadar da kırk yıllık içişleri bakanı gibi Ülkenin selameti için elinden geleni yapıyor.
Yine de siz yalakalığa aldanmayın Sayın Valim.
Bursa da perde arkası ayak oyunları bitmez.
Bunları çok iyi biliriz biz.
Muaffak olamayanlar yüze dost gibi olurlar.
Ama sadece yüze…
SAĞLIKTA WHATSAP ŞOK
Darbe gecesi bazı kişilerin WhatSap yazışmaları elden ele dolaşmıştı.
Konuşmalar yenilir yutulur türden değildi.
Görevden uzaklaştırılması beklenen 10 kişiden fazlaydı.
Etkin ve yetkin bazı güruhlar devreye girerek bu kişilerin ekmeğinden oynanmaması ricasında bulunlduğu bilgisi…
Sonra da toplam 5 kişinin iş akdine son verilmiş.
Ya diğerleri?
Malum sağlık kurumundan bize ulaşanlar ise hiç kimsenin atılmadığını söylüyor.
“O tür konuşmaları yapanların tamamı hali hazırda hastanede çalışıyor” şeklinde tepkilerini dile getiriyor.
Önceki yazımızda sormuştuk.
Burada adı ve makamların zikrettiğimiz İl Sağlık müdürü Özcan Akan’ın işe alım ve çıkarmalarla her hangi bir yetkisinin olmadığı, bu konu tamamen çalışma alanlarının dışında olduğununun altını çizelim. Yani Sayın Akan’ın yetkisinin olmadığı gerçeğini buradan duyurmuş olalım.
Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Prof. Rüstem Aşkın beyle görüştüm.
Konuyla ilgili kurum içi soruşturma ve tahkikatlar sonucu toplamda 5 kişinin görevden uzaklaştırıldığı bilgisini verdi. Amaç, vicdanen insanların ekmeğinden oynamamak olduğunu ama olması gerekenler içinden gereğinin yapıldığını aktardı.
Sayın Aşkın’na teşekkür ediyoruz.
Ama asıl sorumluluk sahiplerinin siyasi cenahın olduğunu aktaralım.
Sağlık konusunda ezelinden beri tam yetki üstlenen AK Parti il başkanı ve sağlıktan sorumlu başkan yardımcısı Davut Gürkan’ın çalışmaları herkes tarafından takip ediliyor.
Yıldırım İlçe Başkanı Sayın Hüdayi Yazıcı’nın da sağlık alanında oldukça etkin olduğu biliniyor.
En son Göğüs Hastanesinde ki “Şunun adamı bunun adamı, bunların yüzünden nefes alamıyoruz” şikayetleri tarafımıza iletildi.
Özellikle Sayın Yazıcı’nın ismini kullanarak hastanede kimse bize dokunamaz tavırları sergileyenler olduğu, bu da hastane çalışanları arasında büyük rahatsızlığa ve korkuya yol açtığı tarafımıza iletildi.
Bunların doğru şeyler olmadığını üzülerek belirtmek isterim.
Herkes ekmek parasını helalinden alın teriyle kazanmak için çabalıyor.
Kimse kimsenin ne uşağı ne de kölesi değildir.
O halde yanmayan yerden duman çıkmaz misali insanların işlerini zorlaştırmamalı kolaylaştırmalı.
Eğer bir makam ya da yetki etki sahibiyseniz dinimiz İslam’ın emri gereği “Zorlaştırmayın kolaylaştırın” ilkesini kalbimizin derinliklerine işlemeli ona göre hayat çizgimizi belirlemeliyiz.
Allah zorlaştıranları da kolaylaştıranları da, iyi niyetlileri de art niyetlileri de görüyor.
O en iyi görendir, bilendir.
Bu arada O hastaneyle ilgili şikayetlerin geldiğini, yanlış bilinen ama bilinmesi gereken çok şeylerin olduğu belirtiliyor.
Bekleyip göreceğiz.
En iyi adalet vicdanların sesini dinlemektir.
Umarım makam sahipleri vicdanlarının sesine kulak vermekte daha fazla gecikmezler.
Son söz: Sen hep hayırlısı de Allah hayırlısını nasip etsin.
.
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın