Yazıcı, Edebali, Kara Kedi ve Karbonatsız Pasta!

23 Eylül 2016 Cuma, 15:12
alim şahin

Türkiye de eskiden insanlar üzerinde beddua edilmesi genelde cahil insanların yaptığı bir adet, gelenek ve söylemdi.

Beddua edildiği zaman büyükler, “Aman haa, sakın ha, ağzından yel alsın döner dolaşır kendi başına gelir” diye telkinde bulunurdu.

Ama dar bir kesimin işiydi bu.

İslam tarihinde ise en büyük hadise peygamber efendimizin Taif seferiydi.

Taif’te Efendimize A.S. yapılan zulüm, atılan taşlar canını yaksa da kendini koruyarak çıkmıştı.

Resulüne yapılan zulme o kadar şiddetlendi, öfkelendi ki Allah c.c. Cebrail’i a.s.  gönderdi. “Ey Habibim iste iki dağı çarpıştırayım. Taifi yerle bir edeyim” diye buyurdu.

Ama iki cihan Serveri beddua etmek yerine ‘eğer içlerinde gelecek nesilden biri iman edecek olursa benim halim ne olur rabbim’ diyerek yine Allah’a sığınıyordu.

Aslında bu, bedduanın en keskinleşmiş yasak haliydi belki de.

Herkesin malumu Türkiye FETÖ denen Pensilvanya endeksli hoca bozuntusuyla bedduayla tanıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik  ‘Ocaklarına, çoluk çocuklarına, sinelerine ateş düşsün’ türünde akıl, mantık, izandan yoksun, hocalıktan bi haber açtı ağzını yumdu gözünü. Bu haince bedduayı tüm Türkiye izledi.

Gerçi Anadolu da herkesin bildiği bir söz var ya,  … duası kabul olsa gökten kemik yağardı diye.

Ama Türkiye gündemine bedduayla giriş yapan Fetö teröristinin ağzından çıkanlar dönüp dolaşıp kendi başına düştü daha da düşecek.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a yönelik gencecik beyinlere, öğrencileri teheccüd namazı adı altında kaldırıp beddua seansları yaptırıyor diye emniyet kayıtlarına girdi. Tek hedef olan Erdoğan’ı yenemeyenler beddua seanslarıyla yenme gücünü göstereceklerdi güya.

Ha bunları ben söylemiyorum, emniyet kayıtları tv’lerde canlı şeyler.

Bütün Müslümanlar FETÖ’nün gerçek yüzünü o zaman yavaş yavaş görmeye başladı da Hainliği 15 Temmuz da tavan yaparak darbeyle sonuçlandırmaya kalktı.

Ama o gece evlerine ateş düşsün diyenin kendi evlerine ateş düşmüştü. Beddua döndü dolaştı kendileri tarumar oldular,  kepaze oldular,  itibar kaybettiler.

Şimdi Filmin sonunu hep beraber izlemeye devam ediyoruz..

 

HÜDAYİ YAZICI’NIN BEDDUASI

Geçen yazım da Facebookta Ak Parti Yıldırım ilçe de Alim Şahin’e prim verdiklerini söyleyerek Facebook arkadaşlığından çıkarma kararı alınmış, arkadaş olanlar da çıkarmışlardı. Doğrusu Yıldırım ilçeden facede pek arkadaşımın olduğunu da hatırlamıyorum, çoğunu da tanımıyorum doğrusu.

Aslında durup dururken böyle bir tasarrufa neden gidildi anlamış ta değilim. Zira ilçeyle ilgili çok uzun zamandır ne yazı yazmış, ne gündemimize almış ne de her hangi bir konu işlememiştim.

Böyle bir karar doğal olarak bizlere konu oldu.

Yani gündemden düşüldü yeniden gündem oluşturma adına mı yapıldı o da ayrı bir soru.

Biz o yazımızda Hüdayı başkanın teklifi onayladığını, silinmesi istediğini söylemişiz.

Sayın Başkan da toplantıda olmadığı, iftira gerekçesiyle ağza alınmayacak, FETÖ’nün beddualarını gölgede bırakacak bir mesajı geçti.

O yazımızda da sormuştuk.

Olmayabilirsin ama alınan kararı uygulamanız, bizzat arkadaşlıktan çıkarmanız onaylamak değil midir?

Orda ki kişi bizzat ikinci başkan yani direkt senin vekilin değil midir?

Bu konu sana sunulmuş, sen de onaylamış mısın?

Mesele bu.

Bir baktım Sayın Yazıcı da beni silmiş hatta engellemiş.

Beni arkadaşlıktan çıkarmış?

Mesele bu.

Bana 3-4 ay önce arkadaşlık teklifi gönderen sen değil misin,  çıkaralım kararı doğrultusunda da yine çıkaran sen değil misin?

Mesele bu.

Yani kendi kendine gelin güvey olma mantığı.

Mesele bu.

Yani küçük bir olayı pireyi deve yapan bir zihniyet hizmet yerine kendinden söz ettirmeye çalışıyor.

“Ey Hüdayi Yazıcı, Cevdet Uzak senin birinci başkanvekilin değil mi?  İkinci adamın değil mi? Olmadığın zaman senin adına seni temsil etmiyor mu? ? ?    Alınacak kararları, konuları sana bilgi vererek yönetime sunmuyor mu?  Yoksa alınan kararlar seni bağlamıyor mu başkan olarak? ? ?

Ben arge den sorumlu yada sıradan başkan yardımcısından bahsetmiyorum, direk ikinci başkanından bahsediyorum, Hüdayi Yazıcı birinci başkan yardımcısından bahsediyorum..  Adı Cevdet Uzak.

Şimdi senin olmadığın toplantı da sana vekillik ediyor mu? ? ?    Senin temsilcin değil mi? ? ?   Sen onların aldığı karara uyarak beni engellemedin mi?  Ortada somut bir karar ve uygulama yok mu be adam bunun neresi iftira? ? ?

Hadi diyelim biz bu ayrıntıyı önceki yazımızda izah etmekte atladık. Sen bunu bilmiyor kadar cahil olabilir misin? ? ?

İstiklal marşımızda “Bu ne şiddet bu celal” Mısrasını sen yazmış gibi sahiplenip bana beddua mesajı atacaksın. Yetmeyecek çoluk çocuğumu doğmamış torunumu ailemi katacaksın. Hatta bununla yetinmeyerek bütün Yıldırım adına beddua edeceksin.  Yoksa sen İlçe başkanı olarak Yıldırımlının ahını almadığını mı zannediyorsun? Başkan olarak, O makamlarda ben oturmuyorum. Sorumlu bir makamda, oy aldığın insanlara ne kadar hakkaniyetli muamelede bulundun?  Bu insanların hakkını nasıl ödeyeceğini bir düşün.

Sen Yıldırım ilçe başkanı olarak bütün yıldırımın oyuyla mı seçildin? ? ?    Bu Yıldırımlıların CHP’lisi MHP’lisi tüm partilerin temsilcisi mi olduğunu zannediyorsun? ? ?  Genel başkanının, Cumhurbaşkanının Tv’ler de konuşmalarını hiç mi duymadın, izlemedin? ? ?   ‘Onlar beddua biz duayla yola devam ederiz’ düsturunu hiç mi öğrenmedin? ? ?   Öğreneceğin beddua seanslarını etkileneceğin, örnek alacağın tek kişi Fethullah Gülen mi? ? ?   Yoksa ondan mı öğrendin bunları? ? ?

Ben demedim mi bu tv ler de yayınların bazıları zararlıdır.  Sen ne izliyorsun da kötü örnek alıyorsun? ? ?  Fethullah Gülen’in bir tek beddua seanslarımı işine geldi? ? ?

Sen fitnenin başı ilan ederek iftira attığın Melih Gökçeğe twit atarken Melih Gökçek sana beddua mı etti? ? ?   Yoksa 8 yüz bin (Milyar) lira civarında harcadığın ilçedeki koltuklarda kendini Pensilvanya da zannederek beddua seanslarına mı kapılıyorsun? ? ?   Koltuğa güç vermeden güç alanlar gibi tek öğrendiğin şey beddua etmek mi? ? ?   Senden önce nice ilçe başkanı geçti. Hiç birinin ağzından beddua seansı duydun mu? ? ?

Kurucu ilçe başkanının ağzından öyle bir düstur duydunuz mu şu ana kadar? ? ?   Demek ki neymiş.. 8 yüz bin lira (milyar) harcadığın ilçe binasında sonraki o makamlar bize kalır gibi haşa sanki dünyayı ben yarattım edasıyla mesajla beddua çekeceksin? ? ?

Sana yakıştıramadığım ama sen kendine oldukça yakıştırdığın o beddua mesajını yayınlamakta bile haya ederken sen Allah’tan hangi vicdanla o parmaklarını tuşlara bastın? ? ?

Peygamber efendimiz, genel bir beddua, lanet etmedi. Ancak lanete müstahak olan bazı gruplara lanet etmiştir. Hadis-i şeriflerde (Allah lanet etsin!) denilen zümrelerden bazıları şunlardır:(Kadın elbisesi giyen erkeğe, erkek elbisesi giyen kadına lanet olsun!)

Bunun çıkış noktasından varış noktasının aynı olduğu yere, yani dönüp dolaşıp kendi başına çöreklenmeyeceğini bilemeyecek kadar cahil olabilir misin? ? ?

Şimdi sen Masum ve günahsız hiçbir şeyden haberi olmayanlara yaptığın bedduanın havada dönüp dolaşıp geri döneceği günü bekle?

Yine de tüm bu vicdansızlığa karşı bizim ağzımıza dua yakışır beddua değil.

Bu nedenle Allah seni ıslah etsin diyorum.

Afyon faciası basına yansırken bu Yıldırım sana beddua mı etti?

İnşaatlarda elektrik işleri yaparken, yaptırırken  arıza olduğu zaman mal sahipleri size elektrik çarpsın diye beddua mı ediyor?

Ya da beddua ederken hiçbir şeyden habersiz masum, günahsız torunlarını çocuklarını mı katıyor işin içine?

İlçe yöneticilerinin kadınlarla çekildiği resimler sanal aleme düştüğü ve görevden aldığın zaman size beddua mı ettiler? ? ?

Bu Yıldırım da nerden öğrendin bunu?.

Yoksa bunları cübbeli Arınç’tan mı öğrendin yaa. ? ? ?

Bak o da dikkatim den kaçtı.

Eğer sık sık pensilvanya dan icazet alan kişi den, cübbeli Arınç’tan öğrendiysen yolun yanlış.

Bak dört senedir Bursa bir şey kazanmadı. Onunla beraber hareket ederek Melih Gökçeğe iftira atarak fitneni başı ilan ettiğin de hangi beddua seanslarına kattı Bursa halkı Yıldırım halkı sana?

Yoksa siyasetçi olarak işini yapmamanı beddua seanslarıyla mı kapatacağını zannediyorsun???

Bak sana bir örnek vereyim.

En son senin sorumlu oludğun ilçen de yaşanan olay.

Fetöden tutukluyken vefat eden savcının Emirsultan mezarlığında, Yıldırım topraklarında cenaze defin işlemi oluyor. Yıldırım da oluyor bak dikkatini çekiyorum. Bir memnun ilçe başkanı olarak hangi tepkin oldu.   Hangi bedduan var. Bak emin ol ki yap bir beddua dua yerine geçer.  Neden mi? ? ?  ? ? ?   15 Temmuz da bu hain fetöcüler 241 tane şehit verdirdi bu memleketin evlatlarına.

Oraya gömenlere beddua seansı düzenlesene?

Bak inan tam tersine sana dua edeceklerdir.

Benim gibi bir basın emekçesine beddua edip niye korkutuyorsun garibanı.

‘Ya korktum diyorum geceleri uyuyamıyorum, Rüyalarıma giriyor ne olur yapma’ Diyeceğimi mi zannediyorsun??? Hadi ordan.

Onca Yıldırımlının ahını al, birilerini işe yerleştirirken asıl hak edenlerin hakkına girerken, Birçok garibanın, Yıldırımlının vebalini yüklen sonra beddua seansına kendini kaptır, hem de hiçbir şeyden haberi olmayan masumlara.

Bu nasıl bir vicdan?

Yoksa sen kendini evliya mı zannediyorsun?

Yanlış ve yazık hem de çook yazık.

İslam’ın lanet edip reddettiği bedduayı yapanların dönüp dolaşıp gideceği yeri unutmamalısın.

İlçe başkanlığı seçiminde kaç delege vardı kaç oyla seçildiğini de bir hatırla ve onu da Yıldırım halkına bir açıkla istersen. Bak bakalım sana duamı ederler bedduamı???

Hani Yıldırımın temsilcisisin ya.

Eski dost Hüdayi.

Ne kadar dostluğunu gördüm onu da bilmiyorum ya.

Bu arada Başkan Edebali Hac’dan gelmiş Allah kabul eylesin diyelim.

Başkan Edebali ile su sızmazken şimdi aranıza hangi şahsiyetler kara kediyi soktu?

Acaba Yıldırım halkının vebali mi sizi bu hale getirdi?

Pasta börek meyve suyu mu?

Pastaya karbonat katılmamış mıydı, kabarmamış dibine mi yanmıştı yoksa fırında pişirme usulü mü yanlıştı, bir yanı yüksek bir yanı düşük müydü?

Kara kedi mi yedi yoksa bir yanını?

İlerleyen zamanlar durum ne gösterir bakarız.

Ama siz bir günah keçisi arayın.

Şimdi siz yanlışları düzeltmek, telafi etmek yerine yönetimde konuşulanları kim Alim Şahin’e  aktarıyor diye suçlu arıyorsunuzdur kesin.

Umarım yanılmıyorumdur.

Yahu suçunuzu yüklemek için bir günah Keçisine ihtiyaç var dimi.

Masum kişileri suçlayacağınıza siz nerde hangi ortamlarda kimlerin yanında ne konuştuğunuza bakın.

Suçlu aramak yerine önce nerde ne konuşurken kendinizi kontrol edin.

Sonra içimizde ajan var vurun abalıya ayaklarına yatın.

Geçin bunları.

Hüdayi başkan ya da diğerleri suçlu ararken asıl iftirayı kendileri yaptığını bilmelidirler.

İl müdürünün izinden gitmeleri, aynı taktiği uygulamanız aslında gayet doğal.

Senin il müdürün de Alim Şahin’e kim bilgi sızdırıyor takıntısına takılıyordu. Oysa aynı hatayı Yıldırım yönetimi yapıyor, masum insanların günahını alıyor.

Duyuyorum sağda solda dedikodu üreterek iki ismin Alim Şahin’i bilgi aktardığı iftirası atılıyormuş.

Yahu Ben o ismi geçenleri ne tanıdım ne de bu zamana kadar konuşmuşluğum var. Bırakın onları Sayın Başkan Hüdayi ağanın haricinde Yıldırım ilçe yönetiminden hiç kimseyi tanımam dersem yanlış olmaz.

İşte asıl hatayı, yanlışı burada yapıyorsunuz.

Şimdi söyleyim mi bana bilgiyi kim aktarıyor.

Siz, ta kendiniz.

Kendiniz sağda solda konuşup diğer masum arkadaşlarınıza iftira atıyorsunuz.

Yanlış yoldasınız yanlış.

İşte sizin en büyük icraatınız bu.

Hüdayi efendi hazretleri iddia ettiklerini ispat etmezsen diyor.

Neyi iddia etmişim hadi söyle bakim.

Ben iddia etmem direk yazarım.

Bunun bir iddia olduğunu söylemem.

Bundan sonra da iddia diye değil yazacaksam direk yazacağım.

Ha merak etme yanında belgesi de olur.

Eğer sen silelim konusuna iddia diyorsan orada iddia etmiyorum somut bir şey söylüyorum.

Yönetimde konuşulan Alim Şahin’i arkadaşlıktan çıkarma meselesi ise senin orada olup olman önemli değil.

Sana bilgi verilmiş onaylamış silmiş misin konu bu.

Somut bir icraat söz konusu..

Tabi bunu anlatırken orada olduğunu mu söylemişiz ya da olmadığını mı?

Ayrıntılarıyla aktarmamışız öyle mi?

Ortada somut bir icraat var ve buna hala iftira mı diyorsun?

İcraatı kabul etmek yerine ikinci yanlışı yapıyor ve bedduaya sarılıyorsun.

Üzüntü verici bir acziyet bir durum.

Ama yılların siyasetçisi olan Sayın Yazıcı’nın daha çok şey öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sen önce bulunduğun seviyeye gelmende en büyük kişiye ihanet etmiş olmayasın?Emeği olan, seni siyasete ekip adamı yapan, elinden tutan, büyük emekler veren kişiye ihanet etmiş olmayasın sakın? Anında saf değiştirip sadece sana değil Bursa’da bugün bir çok  makamlarda bulunanlara emeği geçenlere ihanet etmiş olmayasın sakın.

Her şeyi öğrenmişsin ama öğrenmediğin tek şey var.

Bu tür makamlarda bulunanlar eleştiriye açık olmalıdır..

Eksikler de yazılır fazlalarda, güzelliklerde yazılır olumsuzluklarda. Önemli olan eleştirileri hazmetmektir.

Geçtiğimiz günlerde Ali Molla Salih ile ilgili çok sert eleştirilerde bulunmuş, açıkçası kendisinden tepki beklemiştim. Ama Sayın Mollasalih onu eleştirdiğim paylaşımı beğenerek oldukça anlamlı bir tepki vermiş oldu. Ve beni ters köşe yaptı.

Bende kendisini gerçekten en içten şekilde tebrik ettim.

İşte siyasetçi böyle olmalı.

O halde yıllarca başkanlık koltuğuna ısınan Hüdayi efendinin eleştiriye ısınamamış olması hala pişmediğinin göstergesidir.

Keza eleştiri karşısında masum günahsız kişileri de katarak çocuğuna torunlarına varıncaya kadar izahtan, izandan yoksun vicdansız, insafsız, merhametsiz şekilde beddua etmeyi kendine vazife  gören bir düşünceye sahip olması o makama, hele hele Erdoğan’ın alın teriyle emekleyerek yücelttiği, Ak parti’nin makamlarına yakışmıyor.  En küçük bir şeyde hiçbir şeyden haberi olmayan çoluk çocuk torunlara varıncaya kadar cümlesini dizdiği bedduaya bedduaya başvuruyorsa kim bilir daha kimlere ne tür sözler sarf ediyordur. Yazık oluyor Ak delegenin vekaletine.

Ama ben Peygamberimizin (s.a.v.) tavsiye ettiği yoldan gidiyor ve diyorum ki; Eey Hüdayi. O masumların hakkı hürmetine seni Allaha havale ediyor ve Bir kez daha diyorum ki; Allah seni ıslaaah etsin, Allah seni ıslaaah etsin, Allah seni ıslaaah etsin. Ve bir kez daha diyorum ki; Yazıklaar olsun. Ve son olarak Siyasetin efendisinin dediği gibi Hüdayi değil, HUDA bilir diyorum.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Wordpress Haber Teması Tasarım ve Programlama: Seçkin Talanöz