Artık uğraşmayın! Yeterince Dinamit Konuldu !

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Öyle tanıdıklarım var ki sırf bu yüzden herseyleri alt üst oldu, paramparça hayatlar, huzurun h’si olmayanlar sonra yasal olmayan yollara girmek zorunda kalıyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sanki yokmuş gibi kadınlara sözde yeni özgürlük alanları açmak yada oluşturma gibi bir anlamda genç nüfusun sayısal çoğalmasının önüne geçilmesi gibi yeni yeni planlar üretmeye çalışıyor.

Bakan Göktaş, Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme amacıyla Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Plânı” müjdesi adı altında geleceğe yön veren bir vizyon ortaya koyduklarını söyledi.

Yetmedi, “Bizler, teknolojide kadının gücünü ülkemizin dijital geleceği için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz” dedi. Bu anlamda ikinci toplantıyı övünerek gerçekleştirdiklerini açıkladı.

Bir zaman sonra da “genç nüfusumuz azaldı yaşlandık” dersiniz.

“Kadın kutsaldır, Ana”dır, kardeştir, abladır baştacımız emanetimizdir.”

Gidişat öyle ki vallahi söylenecek söz, ifade edilecek kelimeler tükeniyor .

Aile Bakanlığı’nın ailenin sosyal mutluluğu, huzuru, daha fazla sağlam aile çekirdeği oluşması adına yeni projeler üretmek için çalışmalar yapması beklenirken, bahsini ettiği “Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Plânı” Türkiye’nin genç nüfusunun adeta yok olmasına zemin hazırlama ya da hızlandırma gibi kötü bir yola girme tehlikesini güçlendireceği endişesi doğurdu.

Köklü değişime zemin hazırlamak sevdirerek özendirerek güzellikleri, insan fıtratına uygun yaşantı, adab-ı muaşeret enjekte ederek akım sağlanması gerekirken, İleride varlığın doğasından ters bir hayat tarzıyla oluşmuş bir toplumda nasıl köklü değişim yapılabilir.

Bakan hanım kadının gücü diyor ama bu gücün tarifini aile doğasına uygun bir güç mü yoksa başka mana mı içeriyor bunu nasıl anlayacağız?

YAPAY ZEKA..!

Amaç ve kasıt nedir?
Dünyada hiçbir ülke kendi toplumunu bu kadar tersine çevirmiyor; kadını bu kadar ilahlaştırıp aileyi bu kadar zayıflatmıyor.
Sonuç ortada.
Aile bitti, evlilik imkansızlaştı, fuhuş arttı, boşanma arttı, cinayetler arttı, kadının kocasına kocanın karısına sadakatı bitti.
Aldatmalar normalleşti…
Doğum oranı yerlerde.

Savaştan çıksak bu oranlar olmazdı. Boşanmayı ödül gibi sundunuz. Kadını korumak yerine yalnızlaştırıp tüketim çarkına attınız.
Siz kadını güçlendiriyoruz diyorsunuz ama kadın da erkek de aile de aynı anda çöküyor.
Bu mu güçlenme? Bu mu vizyon?

Gerçek güç; kadınla erkeğin birbirini tamamlamasıdır, ailenin ayakta kalmasıdır, neslin korunmasıdır.

Ama siz, farkında bile olmadan
kadını da aileyi de aynı masada kaybediyorsunuz.
Yazık oldu yazık ediyorsunuz. Çok değil üç beş yıla kadar evlilik denen birşey kalmaz ülkede.
Zira kadın egemen toplumlar yok olmaya mahkumdur.

Kadın analık yapamıyorsa, kadınlık, ebeveynlerine evlatlık yapamıyorsa o güçlü kadın değildir.

İsterse teknoloji ilminde şah olsun ana olma yetisini kaybeden, kocasını rakip gören hatta gaddarca kocasının fıtratını zorlayan kadın nesillerin ve genç nüfusun devası olmayan önündeki en büyük settir..

Reisi seviyoruz; fakat bu gizli tehlikeyi görmezden gelmemesi gerekir. Bu bilinçli stratejiye, toplumun yanlışlarını en ağır şekilde tecrübe edip köklü değişime zemin hazırlamak için bu saçmalıklara göz yummaması gerekir.

Zamanında aile planlaması adı altında bu ülkeye yapmak istedikleti kötülüğü herkes biliyorken, bugün yapay zeka üzerinden teknoloji üzerinden oynanan oyunlara fırsat verilmemelidir.

Zaten kadınlarımız ve çocuklarımız yeterince teknolojinin kurbanı olmuş durumda.

TEKNOLOJİ KÖLESİ OLDUK!

Onlar teknolojiyi değil, teknoloji onları yönetir hale geldik.

Bir taraftan en az üç çocuk hatta daha fazla sayıdan bahsederken, Batı’nın bile çözüm aradığı ‘modernizm’ diye dayatılan insanlığı çürüten kanunlarla uygulamaların damarlarımıza enjekte edilmesine fırsat verilmemesi gerekir.

Bir nesil yoldan çıkarsa ileride toparlanabilmesi için katı yasalar hukuklar bile yetersiz kalır.

Yasa ve kanun, analık mesleğini onurla hayatına nakşetmiş annelerin yetiştirdiği iffetli evlatların kalbinde, anne eliyle yerleşmiş en iyi kanun en iyi yasa en iyi kuraldır.

Ailenin genleriyle artık oynamayın, yazık etmeyin hem aileye, hem kadına, hem nesillere hem de devlete.

Etmeyin gitmeyin son pişmanlık fayda vermez.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin