Alim Şahin

Alim Şahin

13 Haziran 2025 Cuma

Eczane esnafının feryadı; Sağlık müdürlüğü mahkemeye veriliyor..!

Eczane esnafının feryadı; Sağlık müdürlüğü mahkemeye veriliyor..!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkemizde sağlık bakanlığının birinci basamak sağlık hizmeti olarak kabul ettiği anayasal olarak Danıştay içtihatlarına göre kamu kuruluşu olarak kabul edilen kendi özel sermayeleri ile hizmet edip devlete katma değer oluşturan, yanlarında çok sayıda insanı istihdam eden vatandaşımızın da güvenerek her türlü sağlık sorununu, danıştığı çözüm aradığı Türkiye’de sayısı yaklaşık 30 bin civarında olan eczanelerle alakalı son zamanlarda sağlık müdürlüğü denetlemelerinde haksız bir uygulama dile getiriliyor.

Daha doğrusu bu konuyla alakalı şikayetler çoğalmaya başladı.

Özellikle Eczacılık sektörü Sağlık Bakanlığı, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından doğrudan doğruya denetlemekte, tüm mali işleri hiçbir sektörde olmadığı kadar kayıt altında, son derece iyi çalışan devlet ve millet yararına hizmet eden aynı zamanda SGK’yı da kendi sermayeleri ile finanse eden kendi halinde bir sektör.

Öğrendiğim kadarıyla Eczanelerin tamamı sağlık müdürlüğü ve bağlı ilçe sağlık müdürlükleri tarafından rutin olarak yılda en az iki kere denetleniyor.

Herhangi bir şikayet olduğunda cimer ve benzeri yerlerin talimatıyla hiç tereddüt etmeden tekrar bir denetleme yapılıyor.

Bunun dışında Büyükşehirlerde rutin denetlemelerin dışında ilçeler arasında çapraz denetlemeler de yapıldığı bilgisi var.

Bu denetlemelerde yazımıza da konu ve şikayet oluşturanlardan biri İTS denilen 2021 yılının onikinci ayından itibaren kontrolü tamamen sağlık bakanlığında olan ilaç takip sistemiyle alakalı.

Gelen şikayetler doğrultusunda yaptığımız araştırmada sağlık müdürlüğü’nde eczaneler üzerinde denetim yapan bazı ekipler keyfe keder kafalarına göre uygulama yaptıkları yönünde.

Özellikle denetimler arasındaki uçurumdan bahsediliyor, adamına göre farklı yaklaşımlar ortaya konulduğu şikayetleri alabildiğine çoğalmış durumda.

Yani anlayacağınız birçok yerde olduğu gibi eczaneler konusunda da kayırmaca ya da haksız yaptırım ve uygulamaya yönelik rahatsızlık söz konusu.

Normalde anayasa temelinde olan ‘kazanılmış haklar kesindir’ geriye yönelik hiçbir işlem yapılamaz, bu hukukun temelidir.

Şikayetlerin konusuna gelirsek, “Sağlık müdürlüğü yıllar boyunca denetlediği eczanelere gidip sizin elinizde uzun yıllardan beri birikmiş hatta miyadı geçmiş kontrole tabi ilaçlar var ekranda öyle gözüküyor, dolayısıyla size bunun için para cezası keseceğiz” diyerek işlem yaptığı hatta yapmaya devam ettiği milyonlarca liralık para cezaları kestiği ifade ediliyor.

Siz bir iş yerine yıllarca denetleyeceksiniz, hiçbir eksik yok diye kayıt altına alacaksınız sonra da çıkıp gelip sizin bu kadar yanlışınız varmış diyeceksiniz hem de geçmişe yönelik.

Peki size demezler mi bunca yıldır aynı yere onlarca defa geldiniz ve her geldiğinizi resmi kayıt altına aldınız şimdi sanki ilk defa geliyormuş gibi devlet eliyle devlet göreviyle devlet gücüyle ve yaptığınız denetlemeleri tuttuğunuz tutanakları yok sayıp kendi kontrolünüzdeki İTS sistemine dayanarak eczacılara ceza kesmeye çalışmak kendinizi inkar etmek anlamına gelmez mi?

Tarafımıza ulaşan bazı eczane yöneticileri aynen bu ifadeleri kapsayan sıkıntı ve şikayetlerini dile getiriyor.

Tüm satışlar, kayıtlar, elde kalanlar madem ekranınızda görünüyor da yıllarca yaptığınız denetimlerde bu ekranlara hiç mi bakmadınız görmediniz de şimdi görebiliyorsunuz!

O zaman yaptığınız denetimlerde sorun görmeyip onay verdiğinizi kime nasıl izah edebilir açıklayabilirsiniz?

Yıllarca yaptığınız denetimlerde bu tür ekranlara geçer not verip onayladığınızı bugün geçmiş yıllara ait tarihi geçmiş ilaçlar olduğunu nasıl ifade edebilirsiniz’ gibi denetim ekiplerine çok sert tepkiler gösteriliyor.

Tam da bu noktada kafama takılan asıl soru şu; acaba denetime gönderilen ekiplerde denetleniyor mu?

Denetlenmiyor herkes kendi haline bırakılıyorsa tabii ki bu tür keyfe keder muamele sorunları ortaya çıkacaktır.

Bazı eczacılar bu tür uygulamaları hukuku zemine taşıyarak haklarını arayacaklarını ifade ediyor.

Sağlık İl müdürlüğünü ve ilgili denetim ekiplerini dava etmeye hazırlanıyorlar.

Ne yazık ki, kişiler vicdanlarıyla hareket etmediği sürece sağlıkta değil tüm alanlarda Adalet kurumları gereksiz yere meşgul ve işgal edilmek zorunda bırakılıyor.

Ve ne yazık ki devletin Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumları gereksiz yere kendi yanlışları yüzünden Adalet önünde yıpranma tehlikesi ile karşı karşıya bırakılıyor.

Sadece sağlıkta değil birçok kurumda özellikle denetleme yapan ekipler sıkıca kontrol altında tutulmalı ve hem denetleyenler hem denetimleri denetlenmelidir.

Bilinçli olarak art niyet ortaya koyanları ise yurdun en ücra köşesi sınır bölgelerine gönderilip tatil yapmaları sağlanmalıdır!

Zira bu tür zihniyetlerin devlete ve millete zarardan başka hiçbir katkıları yoktur.

Umarım denetim kurumları bundan sonra vicdanı ile cüzdanı arasında kalmadan hak ve adalet çizgisinde hareket ederler.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin