04 Aralık 2024 Çarşamba
Filistin Büyükelçisi “Biz kendimizi Türk halkıyla bir bütün olarak görüyoruz. Davos’taki Türk duruşunu unutamıyoruz.” dedi.
Filistin ve Kudüs ile ilgili Ankara’da bir çalıştay düzenlendi. Burada konuşma yapan Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, ”Bizim aramızdaki güçlü bağ her partinin ve Türk halkının davamıza sahip çıkmasıyla devam ediyor” diyen Mustafa ”Bu nedenle biz inancımızı hiç kaybetmiyoruz, dostlarımızın desteğiyle inşallah bu zulüm bitecek” ifadelerini kullandı.
Açılışa ve çalıştaya Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, Türkiye- Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nureddin Nebati, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, El Halil Belediye Başkanı Tayseer Abu Sneineh, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kudret Bülbül ve üniversite öğrencileri katıldı.
Filistin Büyükelçisi Mustafa, çalıştayda yaptığı konuşmada Osmanlı’nın son askerinin Filistin’den 1917’de ayrıldığını ifade ederek, “O tarihten sonra da bölgede sorunlar başladı. Osmanlı’daki açıklık, çoğulculuk ve güven ortamının izlerini Filistin hala yaşatmaya çalışıyor. Tabi bizim aramızdaki güçlü bağ her partinin ve Türk halkının davamıza sahip çıkmasıyla devam ediyor. Bu nedenle biz inancımızı hiç kaybetmiyoruz, dostlarımızın desteğiyle inşallah bu zulüm bitecek” dedi.
FİLİSTİN HALKI KENDİ TOPRAKLARINDA SÜRGÜN
Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanmasının başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu ifade eden Keçiören Belediye Başkanı Ak ise, “Bu dava kutsal bir dava. Yarım asırdır işgal altında olan Filistin, tüm Müslümanlar için kanayan ortak bir yara. Filistin halkı kendi topraklarında sürgün. Bunu her fırsatta ve her platformda dile getirmeli ve bu mücadelenin birer neferi olmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Filistin’e sahip çıkmak sadece Filistinli çocukların görevi değil, tüm Müslümanların müşterek vazifesidir. İki devletli çözüm, aynı zamanda uluslararası toplumun Filistin halkına karşı tarihi bir yükümlülüğüdür” diye konuştu.
15 TEMMUZ’DA GAZZE, TÜRKİYE İÇİN SOKAĞA İNDİ
Başkan Ak, 15 Temmuz’da Türkiye için dua eden ve sokağa çıkan ülkelerden birinin de Filistin olduğunu belirterek, “O gün sadece kendi vatandaşlarımız değil, mazlum, mağdur milletler, ülkemizi umut olarak gören ve Türkiye’nin gücüne inanlar da bizimleydi, kalpleri bizimle attı. Onlar da evlerinde duramadılar. İşte o milletlerden biri de Filistin halkıydı. Gazze’de insanlar sokağa çıktı, Türkiye için dua etti. İşte Türkiye’nin düşmemesi bu açıdan da önemli. Türkiye bölgenin umududur, Türkiye bölgenin gücüdür, Türkiye bölgenin vicdanıdır. Filistin halkı bilmeli ki bizler burada oldukça bu dava sahipsiz değildir. Baskı, tehcir ve ayrımcılık politikaları son bulmadıkça Filistin özgürleşemez. O nedenle diyoruz ki dünya beşten büyüktür, bu politikalara son verilmesi için tüm ülkeler el ele vermeli. Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısının artması lazım. Ayrıca Filistinlilerin ibadetlerini kısıtlayan mütecaviz saldırıları da kınıyoruz” şeklinde konuştu.
Mavi Marmara olayında hastane başhekimi olduğunu ve yaralıları tedavi ettiğini dile getiren Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan, “O bir kırılma noktasıydı, insani yardım malzemesi taşıyan insanların şehit edilmesi, bu davanın tüm dünyaya tanıtılmasının da bir adımı oldu. Davos’taki o çıkış da bu mücadelenin fitilini ateşledi” ifadelerini kullandı.
“DAVOSTAKİ TÜRK DURUŞUNU UNUTMUYORUZ”
El Halil Belediye Başkanı Tayseer Abu Sneineh, dünyanın en eski ikinci kentinin El-Halil olduğunu belirterek şunları söyledi:
“El-Halil Türkiye’deki belediyelerle en fazla kardeşlik anlaşması olan belediye. Bu belediye Osmanlı fermanıyla kuruldu. Biz kendimizi Türk halkıyla bir bütün olarak görüyoruz. Davos’taki Türk duruşunu unutamıyoruz. Filistin davasının ilke, kanun ve siyasi temelleri olan bir dava. Zaferin geleceğine inanıyoruz.” Protokolün hediyeleşmesinin ardından çalıştay toplu hatıra fotoğrafı ile sona erdi.