Kör eden kirli emeller! Nilüfer kadın kollarından hicaplı şart! İl başkanlığı sürecinde flaş gelişme…
Benzer Konular
Hakkımızda ileri göre konuşan kendi aşağılarda olan başkalarını da kendi gibi gören bazı menfaatperest düşünce özürlülere;
Daha önce de söyledim yine söylüyorum.
Bendeniz yani Alim Şahin‘in siyasi çıkar, makam, rant, menfaat, haksız kazanım adına hiçbir mevki, kişi yada makam beklentisi yoktur.
Bu minvalde; “mahalle başkanından ilçe başkanına, il başkanından milletvekiline, belediye başkanından bakanına hiçbir etki güç sahibi yaratılmış fanilerden herhangi bir haksız çıkar beklentim yoktur!
“EYVALLAHIM asla yoktur.”
Şeytanı değil ama İnsanı olarak gönülden yaklaşana baş tacım vardır bu bir kez daha böyle biline.
Bizim tek gayemiz, amacımız, hedefimiz dava şuurudur ve bu bilincin kaybolmama mücadelesi ayağı düşürülmemesidir, zarar görmemesidir.
Derdi dava olmayan bu şuurun ne anlama geldiğini idrak edemez, bilmez, bilemez.
Bu şiar ise Erdoğan ve Türkiye davasıdır.
Dolayısıyla Allah’ın emrettiği kutsal zemin üzerine oturan evrensel mesaj inanç (İslâm) davasıdır.
Bizi menfaatperest siyasiler anlayamaz.
Onların ötesinde berisinde gezen fırdöndü olan fırıldaklar hiç anlayamaz.
Her konuşması, her attığı adım haksız çıkar kazanım kokan sahtekarlar hiç anlayamaz.
İnsani hak ve hukuk dışında kalan yaratılan hiçbir fani ve makama bu anlamda eyvallahım yoktur.
Siyasette şeytanlaşan, şeytanla arkadaş olanların yetkisi etkisi rütbesi ne olursa olsun tarafımdan çok sert karşılık bulacaktır.
Unutmayın!
Konuşmamız gerekirken konuşmadıklarımızdan, yani sadece konuştuklarımızdan değil, sustuklarımız dan, söylememiz gerekirken söylemediklerimiz den da hesaba çekileceğiz.
REİS’in dediği gibi;
“Cumhurbaşkanı da olsa beşeri hiçbir güç ve makamın karşısında eğilmeyin. Doğruyu mutlaka adil şahitler olarak söyleyin. Biz sadece Allah’ın huzurunda eğiliriz.”
Konuşması gerekirken susanların hesabı Allah katında çok daha çetin olacak!
Şimdi soruyorum; doğruyu kim ne kadar söylüyor?
Biz fanilerden bir fani yaratılmış et ve kemikten bir saniyelik anlık nefesten ibaret aciz kullarız.
Rahmetli Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylediği gibi.
“Bir saniyesine bile hükmedemediğin dünyada fırıldak olmaya gerek yok.”
Elbette günahkarız.
Ama bir af kapısı var.
‘O’ n dan (Allah) başka af kapısı yoktur.
Affedecek yegane güç ve kudret de “O” dur.
Affetmeyeceği şey ise kul hakkıdır.
Öyleyse gelin kul hakkı yemekten kendimizi (kendinizi) uzak tutalım..
Bunu söylerken öncelikli ileri geri konuşan bazı dallamalaradır sözüm.
Sonrasında herkes kendini yeteri kadar nasiplendirebilir.
Durum bu kadar açık.
Yetki etki sahibi olan faniden korkanlara değil, ALLAH korkusu taşıyanlara duyurulur.
TEK TİP OL DAYATMASI
Çok fazla zaman olmadı Ak Parti Nilüfer’e yeni kadın kolları başkanı atanalı.
Tabi bu atamalarda kimlerin tasarrufu var artık bilmeyen yoktur.
Hal böyle iken bir süredir şikayetler baş göstermeye başladı.
Dün bir bugün iki meselesi.
Yani yönetimde rahatsızlıklar olabilir iç mesele der geçiştirir siniz.
Ama bu şikayetler bu işin içini dışına çıkarır türden.
Nilüfer İlçe Kadın Kolları Başkanı Anzelha Nazlı Tan olayın kahramanı.
Sözde yeni bir disiplin getirmeye çalışıyormuş yönetimine.
Aslında disiplin iyidir ama bunun rengi bambaşka türden.
Nedir o!
Sayın Anzelha hanım, yönetimindekilere bazı toplantılara katılacakların “siyah ceket siyah pantolon beyaz gömlek” giymeleri şartı koymuş.
Şimdi buyurun burdan yakın!
Bu ne lahana yada turşu ama hangi çeşidi!!!
Eğer ortada bir hizmet aşkı varsa bunu hangi renk, şekil ve görüntüsünü hangi zemine oturtabilirsiniz?
Bu parti kurulduğundan gecesini gündüzüne katan kadın kollarını hatırlıyoruz.
Böyle bir ayrım baskı şart koşmak yerine herkes daha fazla verimi nasıl alırımın derdine düşmüştü.
O zaman ortaya konulan başarının kilit kapısıydı kadın kolları.
Bir dava aşkı vardı.
Bugün bu aşkın yerine bambaşka aşklar almış olmalı ki tek tip görünmek gibi tek seçenek sunulması ortaya çıkmış.
Haliyle bu durum teşkilat üzerinde rahatsızlığa neden olmuş.
Burada asıl cevabı aranması gereken soru şu: Aslolan tek tip giyinmek mi yoksa hizmet anlamında proje geliştirmek mi?
Unutulmamalıdır ki; İnsanları tek tip mecburiyetinde hizaya çeken ne siyasiler gördü, ne zulümler yaşadı bu ülke.
Kılık kıyafetle uğraşmak yerine akla mantığa uygun arayışlar peşinde koşulması, insanların görüntüsüne değil kafasının içine değer verilmesi, gönül kazanılması gerekirken ve de tek tiple en büyük mücadeleyi veren Ak parti olmasına rağmen böyle bir istek veya şartla ne amaçlandığı Nilüferliler arasında bir süredir sorgulanıyormuş iyi mi..(!)
Şimdilerde “yeni başkanın görevi teşkilat içinde rahatsızlık oluşturmaya mı bütünlük oluşturmaya mı geldi?” Soruları gündemde.
Hangi çağda yaşıyoruz tepkileri oluşmuş.
Hani haksız da değiller.
Bir soru da benden.
“Siyasi arenada Ak Parti’yi yıkamayanlar içeriden birileri aracılığıyla tepki çekecek uygulamalara imza attırma ve Ak Parti’yi tek tip hale getirmeye çalışan birileri mi var?
O birilerinin gizli ajandaları mı var?”
TALİHSİZ ADAYLAR!
Ak Parti’de belirlenen il başkanı adayları bir yandan heyecan yaşarken bir yandan sürprizlerle karşılaşıyorlar.
Mülakatlar önce İstanbul’da yapılması planlanmış ve ertelenmişti, sonra Ankara’da yapılacağı duyuruldu ama bu da çeşitli nedenlerden dolayı ertelenmişti.
Akabinde İstanbul’da hafta içi yapılması programa alınmıştı.
Ancak bu kez de Irak Cumhurbaşkanının REİS’i ziyareti gündeme geldi.
Cuma günü İstanbul’da yapılması beklenen mülakatlar yeniden ertelendi.
Bu aşamadan sonra kesin bir gün olmamakla beraber tahmini ya Cumartesi yada önümüzdeki haftaya sarkacak gibi görünüyor…
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın