Aktaş, Bozbey atışmasında kazananlar, kaybedenler! .. haklı olan ne?

Göreve geldiğinin ilk ayı dolması nedeniyle dün basın mensuplarına değerlendirme toplantısı yaptı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey.

..Ve açıkladı:

"Belediyeyi 25 milyar borçla devraldım" dedi ve ekledi; "araştırmalarımız henüz %60'a ulaştı, çalışmalarımız devam ediyor, borç miktarı milyar milyar artıyor, ne kadarı daha ortaya çıkacak onu hep birlikte göreceğiz."

Mustafa Bozbey'in açıklamalarına cevap niteliğinde Alinur Aktaş bugün basının karşısına çıktı.

Ve şunu dedi: "iftira."

..ve ekledi.

" Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Buski ve tüm şirketlerde 4 milyar liralık satışa hazır gayrimenkulü var. Büyükşehir ve Buski’nin 2 milyar liralık alacağı var. 6 milyar lirayı 20 milyardan düşerseniz 14 milyara düşer."

İki Başkanın açıklamaları böyle.

Bana göre her ikisi de kazandı, Bursa ve Bursa halkı kaybetti.

Şimdi o onu dedi, bu bunu dedi, şu şunu dediğiyle bu işler olmayacağını anlamış olduk kamuoyu olarak.

İkisini de yakından takip ettim.

Gözlemim şudur; her ikisi de konuşmalarıyla, söylediği rakamlar ve ortaya çıkan tabloyla kendileriyle çelişiyordu.

Alinur Aktaş daha önce açıkladığı 7.1 milyar borç olduğu yönünde rakamla bugün 20 milyar olduğunu söylemesi tam bir çelişki.

Mustafa Bozbey'in ise açıkladığı rakamlar ve milyar milyar borcun arttığını ifade etmesini doğrusu çok da iyi niyetli olarak görmüyorum.

Bir yığın laf kalabalığı içinde verilen rakamlar vs boğulan konuşmalar her ikisininde gerçekçi olmadığı kanaati uyandırıyor.

Sayın Aktaş'ın verdiği 20 milyarlık borç rakamı doğruysa karşılığı olarak sahadaki yatırımın ne olduğu net olarak ifade edilmeliydi.

Mesela hanlar bölgesi, şehir hastanesi Metro etabı vesaire bahsediyorsa bunların ulaşım ve çevre şehircilik bakanlığı tarafından finanse edildiğini de aktarmalıydı.

Şimdi siz önce 7.1' milyar, sonra 20 küsur milyarlık bir borç bıraktığınızı söylerseniz, yerinize gelen bunun 20 değil 30'u da geçebileceğini söylemesi çok da ayıplanmaz.

Ne yazık ki, bugünkü açıklamalarla hâlâ başarıdan söz edilmesi en büyük talihsizlik olarak bir kez daha karşımıza çıkıyor.

Ortada başarısız bir Belediye Başkanı vardı, Bursa halkı da başarısızlığa ceza kesti.

Peki, yeni gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey başarılı olacak mı?

Kişisel yorumum şudur; öyle çok da ahım şahım bir başarı beklemiyorum.

Bunu şuna bağlayabilir Sayın Bozbey;

"İşte efendim 20 -25 milyar borç ile kasayı devraldık. Bu dönem ancak borçları kapatmaya mesai harcarız"

Eğer böyle düşünüyorsa kesinlikle büyük bir yanlış ve hata üzeredir.

Zira belediyenin borçlu olduğunu çok iyi bilenlerdensiniz, bile bile bu göreve talip oldunuz.

Şunu da ifade edeyim.

Sayın Bozbey, 5 yılın sonunda belki de Alinur Aktaş'ı aratacak, tıpkı Sayın Aktaş'ın Recep Altepe'yi arattığı gibi bir tablo ortaya koyabilir.

Bunu zaman gösterecek.

Ama burada asıl sorun şudur;

Bugün basının karşına çıkmış işte "iftira atılıyor, yanlış algı yapılıyor, bıraktığımız borç miktarı 25 değil de 20 milyar" diyen bir zihniyetin utanmadan sıkılmadan yaptığı açıklamalardı.

Başarısızlığı nedeniyle halkın görevden aldığı bir belediye başkanına başarısız bir il başkanının sahip çıkması ise gayet normaldi bunu da anlayabiliriz.

Tam da burada gerçek bir AK Partili'den tarafıma gönderilen bir iletiyi paylaşmak istiyorum.

"Maalesef kaybettiğimiz Belediyelerdeki
yüklü borçlarla ilgili yapılan açıklamalar, oluşturulan algılar, bir Ak partili olarak beni çok üzmektedir. Vardır yoktur onu ben bilemem ALLAH bilir. Bildiğim birşey Belediyelerin ciddi şekilde denetlenmediğidir. Dürüstçe görevini yapan belediye başkanlarından ALLAH razı olsun. Ama kamu malını futursuzca harcatan, kendine çeviren kim varsa burnundan fitil fitil gelsin.
Bugün İl binasında yapılan açıklamanın ve belediye başkanını sahiplenmenin, olumlu olduğunu söylerken, aynı açıklamanın ve sahiplenmenin 7 yıl önce dönemin belediye başkanı Recep Altepe içinde yapılmasını arzu ederdim. Zira o zaman belediye bizden bize geçmişti."

Bu serzeniş şu gerçeği ortaya koyuyor.

AK Parti içinde çok büyük bir çatışma var. Bu çatışmanın mimarları Ayhan Salman ve Alinur Aktaş olduğu görülüyor.

Bu ikili önemli makamlara geldiği günden itibaren partide ayrışmacılık, ötekileştirmecilik, kara listeler birbirini kovaladı. O gün bugün AK Parti Bursa'da iflah olmadı olmuyor.

Dönemin İl Başkanı Ayhan Salman'ın kendi belediye başkanı Recep Altepe'ye bugünkü imkanı tanımaması ise Alinur Aktaş endeksli olduğu açık ve net şekilde ayna gibi sırıtıyor..

Gelin görün ki, bu şahıs bir dönem Parti yönetiminde, bugün de Milletvekili olarak kafasına göre hüküm sürmeye devam ediyor.

AK Parti'ye başarısızlığı getiren en büyük sebep bu şahısların perde arkasında oynadığı oyunlardır.

Yine bugün gelen bazı şikayetlerden birisi de şudur. "AK Parti tarihinde görüp görüleceği en büyük başarısızlığı hanesine çıkmayacak harflerle kazdıran İl Başkanı Davut Gürkan'ın hala o koltukta oturtulması ve sahalarda 'ben buradayım, bir yere gitmiyorum' mesajı verdirilmesi Parti'ye duyulan öfkenin gitgide çoğalmasına neden oluyor.

Dolayısıyla Sayın Davut Gürkan'ın görevini sürdürmesi, AK Parti tabanı ve seçmeninin inancının her geçen gün kırılmasına neden oluyor.

Bu ifadeler çokça ve yoğun bir şekilde sürekli gelen şikayetlerin ana konusu olduğunun altını çizmem gerekiyor..

Dolayısıyla bu durum AK Parti genel merkezinin asla bir tecrübe, bir deneyim veya bir ders almadığının göstergesi olarak yorumlanıyor.

Son söz.

Tüm bu yaşananlara bakılırsa AK Parti yerelde seviye kaybını son hızla yaşamaya devam ediyor.

.

alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin

Benzer Videolar