Oktay Yılmaz’ın hedefi Büyükşehir! Toki ve dönüşüm… Tahsin Kara’nın sinsi planı!

Sedat Peker’in gündemi belirlemesi yerel yönetimlerin ekmeğine yağ sürdü.

Dikkatler Peker gündemine yoğunlaşınca AK parti de arkadan dolanmaya çalışanların sayısı hayli arttı.

Geçtiğimiz Çarşamba günüydü Zümrüt evler çiçek caddesi güzergahında ilerliyordum.

Yanımda ki arkadaş “Yıldırım belediye başkanı sol tarafında sana bakıyor” dedi.

Şaka yaptığını sandım.

Aracı sağa çekip sol tarafa baktım.

Sayın Yılmaz bana doğru bakıyor ama görmüyordu.

Yani esnaf dükkanının içinde dışarı doğru bakıyordu ama burnunda kelebekler uçuyordu.

Demek ki bir sıkıntı vardı.

Tam da kapı girişinde kravatsız haliyle oldukça asık bir suratla düşünceli görüntüsü vardı.

Bir sağa bir sola dönüyordu.

Kendi kendime ‘hayırdır acaba ne oldu bir sıkıntısı mı var’ diye naralendim.

Bir süre göz ucuyla takip ettim.

Sonra esnaf  Sayın Yılmaz’ı çok da fazla ciddiye almadığı ve dinlemek istemediği tabloya yansıdığı izlenimi edindim

Yani esnaf kendi işiyle meşgul oluyor, pas vermiyor, başkan Yılmaz’da hareketleriyle onu takip ediyordu.

Durum hali ortadayken sözde esnafın derdini dinlemeye geldiğini düşündüğüm Başkan Yılmaz’ı maalesef esnaf hiç mi hiç umursamıyor “Sen bizim derdimizi dinlesen ne olur dinlemezsen ne olur” gibi tavır takınıyordu.

Şu ana kadar hiç birini gerçekleştirmediği ve üç yıla yaklaşan görev süresinde adeta “vaatleriyle seni baş başa bırakıyorum” şeklinde tavır takınıyordu esnaf kardeş.

Geldiği günden bu yana tıpkı büyük başkan ağabeyi Alinur Aktaş gibi “kasa  boş para yok” şikayetini ortaya koyarak göreve başlayanların daha ilk günden hizmet yapmayacaklarının kılıfını hazırlamış olmaları hizmetsizliğin sürpriz olmayacağını haber veriyorlardı.

Biraz acemilikleri geçtiğinde ise kendilerinden önceki kötüledikleri başkanların bıraktıkları taşınmaz kazanımları tek tek satarak yüklü miktarlarda belediyenin kasasına para girdisi sağlıyordu.

Ancak bu girdilerin hizmete dair hiç bir dönüşümü olmaması kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden oluyordu.

Tıpkı Alinur Aktaş’ın Recep Altepe’nin kazandırdığı taşınmazların neredeyse tümünü satıp büyük paralar kazanılması gibi.

Peki bu satışların mecliste karar alınması gibi bir mecburiyeti yok muydu?

Ne yazık ki, belediyeler kanununda uyduruktan bir takdir komisyonu kurularak belli bir değer biçilip satış yetkisini elinde bulunduran bir sistem mevcut.
İşte bu açığı kullanan belediye başkanları ellerinden ne var ne yok tümünü satıp (peşkeş çekip) belediye bütçesine hangi kazancı sağladıklarını sormak gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Mevlana mahallesinde TOKİ’nin sadece yol kenarı olan belli bir bölümü dönüşüm yapmak için start verdiği, bunu da  Başkan Oktay Yılmaz adeta kendi icraatıymış gibi kamuoyuna lanse ederek milleti uyutmaya çalıştığını gördük.

Bu alanlarla ilgili önceki başkan İsmail Edebali tarafından gerekli tüm yasal izinler çıkarılmış ancak Sayın Edebali’ye en büyük engeli Büyükşehir belediye Başkanı Alinur Aktaş koymuştu.

Alinur Aktaş adeta Yıldırım’a yapılması planlanan yatırımların önünü kesmişti.

Hatta bu  yüzden İsmail Edebali’yle arasında büyük kavgalar yaşanmasına neden olmuştu.

Şimdi Başkan Oktay Yılmaz’a soruyoruz: İsabey Kurban pazarı alanının bugünkü değeri ne kadardı kaça sattınız?

Konuyu kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz. Zira Yıldırım bu satışla alakalı çalkalanıyor.

Ve bu satıştan  kamuoyunun hiç  haberi olmadığı gibi görüştüğüm meclis üyelerinin de haberi yok.

Yani düşünün ki, belediyenin taşınmazları satılıyor meclis üyelerinin bu satıştan hiç haberleri yok.

Tam tersi bizi arayan bir meclis üyesi “yazınızı dan öğrendim bu olay doğrumu böyle bir şatış var mı” diye soruyorsa Başkan Yılmaz meclis üyelerine “cambaza bak” oyunu oynamış görünüyor.

Ve bunun gibi bir çok taşınmazlar değerinin çok çok altında satıldığı iddia ediliyor.

Peki bir belediye başkanı babasının malı gibi halkın yerini nasıl kafasına göre satabilir?

Nasıl bir takdirle değer  biçilebilir?

Yani adam Yıldırım’a şu ana kadar bir çivi çakmadığı gibi var olan taşınmazları giderayak satması pek hayra alamet değil.

Giderayak diyorum çünkü  kendisi de bu marifetle ikinci kez aday gösterilmeyeceğini biliyordur.

.

OKTAY YILMAZ BÜYÜKŞEHİR’E HAZIRLARIYOR.!

Evet yanlış duymadınız.

Hikayeye bakınız..

Telefonum çaldı.

Açtım.

Yaklaşık bir yılı aşkın görüşmediğim benden yaşça büyük olduğunu düşündüğüm Belediyede ağırlığı olan bir arkadışımız arıyordu.

Kendisini adeta unutturmuş bu yönde sitem de etmiştim açıkçası.

Hal hatır ettikten sonra Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın Büyükşehir başkanlığına oynadığını söyledi.

Güldüm!

Ve sonrasında acı acı düşündüm ve ardından sordum; hayırdır bir şey mi biliyorsun?

-Geçen gün “Aktaş’ın rant oyunu! Dikkat dağıtıp vole vuranlar! Oktay Yılmaz ve Ak Parti’nin dalını budağını kesenler! başlıklı yazını okudum” dedi.

Ne var bunda?

-“Yahu yazıyı okuyunca Merinosta bir toplantıda şahit olduğum konuşmalar aklıma geldi ve sizin yazınız da tıpkı o konuşmaları destekliyordu” dedi.

Nedir açık konuş..!

“Tüm siyasilerin katıldığı kalabalık bir toplantı da herkes birbirine Oktay Yılmaz hedefine Büyüşehir başkanlığını koymuş’ dedi.

“Ne var bunda gayet normal, herkesin bir hedefi olabilir” cevabını verdim.

-“Ama asıl önemlisi Alinur Aktaş Oktay Yılmaz’a cephe almış” dedi. Bunu söylerken de benim yazının başlığında geçen “Oktay Yılmaz ve Ak Parti’nin dalını budağını kesenler! “ bölümünü örnek verdi.

Tabi İkinci kez güldüm.

Sonra bir kez daha acı acı düşündüm.

İşte Ak Parti’nin içine düşürüldüğü acınacak durum budur! Dedim kendi kendime.

Oktay Yılmaz’ı Yıldırım’ın başına getirenler yarın Büyükşehir’e de aday gösetirlerse şaşırmamak gerek. 

Ak parti seçmenine işte bu kadar değer verildiğinin göstergesidir bunlar.

Bu  bilgiyi aktaran arkadaşa “bahse konu yazının içeriğini okudun mu” dedim.

-Bir bölümün okudum ama yazının başlığında “Alinur Aktaş Oktay Yılmaz’ın dalını budağını kesiyor anlamı var işte bu merinosta konuşulan bir çok şeyi doğruluyor” dedi.

Halbuki söyledikleriyle uzaktan yakından alakası olmayan bir içeriğe sahipti yazı.

Ancak Meronista konuşulanlar meselesinin ortaya çıkarılmasına etki etmesi çok önemliydi.

Yani demek ki birileri alttan büyük bir çalışma içinde olduğu gerçeği var.

Bu çalışmada da Oktay Yılmaz değil de onun ismi üzerinde yem oyunu oynanarak arka planda birilerinin Büyükşehir’e yönelik büyük bir organize şeklinde aday çalışması içinde olduğu gerçeği söz konusu.

.

TAHSİN KARA’NIN KARA OYUNU!

İlk akla gelen isim Bursa tarihinin en sinsi ve renk vermeyen siyasetçisi Tahsin Kara’nın olabileceği söz konusu.

Tahsin Kara bu anlamda gözünü karartmış olabilir. Osmangazi İlçe Başkanlığı döneminde yakın dostu ve güvendiği isim aynı zamanda bu ismi Yeni Dünya Vakfı Bursa Şubesi yönetim kuruluna aldığı Oktay Yılmaz ve yancılarıyla birlikte Yıldırım’ı ele geçirmesi sonrasında tabi ki bir sonraki aşama Büyükşehir olabilir.

Yani Alinur Aktaş’ın koltuğuna aday isim Oktay Yılmaz değil Tahsin Kara olabileceğini düşünüyorum.

Zira Sayın Kara’yı çok iyi tanıyorum.

Ser verir sır vermez, sabırlı ve uzun vadeli planlar üzerine kurgu yapar.

Osmangazi belediye başkanlığı, İl başkanlığı, milletvekilliklerini kaçırınca en kolay yol Yıldırım’a level atlamak olmuştu.

Şimdiler de yerel seçimlerde hedefin Büyükşehir olması gayet doğal sayılır kendisi adına.

Tabi bunu yaparken de mevcut ekipmanları aracılığıyla bu yolu açmaya çalışması da siyaseten gayet normaldir.

Tabi herkes hedefine bir çok şey koyacaktır.

Ancak bu yaklaşım ve memnuniyetsizlik partiyi sürekli aşağıya çeken girişimlerdi.

Asıl hedefte sesi soluğu kesilen ak parti tabanının olduğu, parti gücü üzerinden kendilerine siyasi menfaat sağlayanlar, makamları kendilerine imtiyazlı hale getirenler olarak davalarına en büyük kötülüğü yaptılar

Hem Partilerine, hem de davanın lideri Recep Tayyip Erdoğan’a vaat edilen yatırımları yapmayarak, verdikleri sözleri tutmayarak, ak parti belediyeciliğini yerlerde süründürerek büyük darbe vurduklarının altını çizmek gerekir.

Ne yazık ki, Bursa Ak Parti de ayaklar baş başlar ayak konumuna dönüştürülmüş durumda.

.

Sözün özü: Değerliler bir köşe de yapayalnız, değersizler elde gezer tertemiz, alan kör satan kör, buğday pazarında saman satılır.

.
alimce29@gmail.com

facebook.com/alimsahinmalkocoglu

twitter.com/AlimSahin