O kafa bu kafa derken işi Erdoğa’na yıkanlar… Akıl durur, mantık biter!
Benzer Konular
AK Parti Bursa Milletvekili aday listelerinde yapılan hatalar muhalefetin diline düştü.
Muhalefete malzeme veren, büyük yanlışlıklara imza atanlar seçim süreci boyunca rakibinin elinde koz oluşacak bu tür vahim hatalara nasıl zemin hazırlarlar?
Kesin listeler açıklanmasına bir gün kala kafalardaki soru işaretleri giderilmesi ve zaafın ortadan kaldırmak adına değişikliğe gidilebilir.
Suriyeli adayla ilgili çok vahim iddialar her yerde konuşulurken, İnegöl adayı Vildan adlı bayanla ilgili de olumsuz yönde iddialar basına düştü.
Şimdi soru şu:
Bu kadar temsilde Demokrafik yapı gözetilmesi gerektiği halde bir oy bile karşılığı olmayan Suriyeli neden listeye konuldu?
Seçim oy demek ise, adayların kriterleri önemli ise, temsil ettiği potansiyel ve sandığa artı kazanımı yansıması düşünülürse bunlardan hiçbir sıfatı taşımayan birinin listedeki yerini ive sebeplerini kim izah edecek?
Eğer izah edilemiyorsa ikili ilişkilerden doğan bir sıkıntı ve bu sıkıntının getirisinden ortaya çıkan bir mecburiyet mi var?
Neydi böyle bir hamle yapmakta ki amaç?
Bunu Sayın Çavuşoğlu ile Sayın Salman’ın Ak Parti kamuoyuna izah etme mecburiyetleri vardır.
AK Parti’nin muhalefetin diline düşürecek basit malzeme vermeyecek kadar büyük olduğunun farkına varamayan yöneticiler basit yanlışların büyük sonuçlar doğuracağının bilincinde değiller mi?
Kaldı ki bu basit bir hata değil olamaz.
Teşkilatlardan adeta dalga geçer bir pozisyon üretiliyor.
Daha zaman varken, kesin listelerin açıklanmadan önce Sayın Çavuşoğlu yaptığı hatayı telafi etmek adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a durumu anlatıp YSK’ya yeni liste vererek bu vebalden kurtulabilir.
Süreç resmen başlarsa bu durumu izah edecek bir tutar dal kalmaz..
NERDE O ESKİ VEKİLLER!
Bir saygınlığı bir edebi ahlakı bir havası vardı neticede.
Bir mebus tu o!
Devletin en değerli geri dönüş temsilcisiydi, milletin vekili milletin vekaletini en yüce değer olarak kabullenmiş en yüce değer olarak baş üstünde taşıyordu.
Şimdilerde bakıyorum da…
İster iktidar ister muhalefet vekilleri olsun samimiyetten uzak portre çizip milletin vekaletini aldıktan sonra sen kimsin diyebilecek kadar vekillikten önce yardım istediği kişi vekil olduktan sonra seni tanıyamadım diyebiliyorsa bu işin cılhı çıkmıştır.
Ve bugün vekil deyince aklıma maalesef merhum Cem Karaca’nın şarkısında yer alan şu mısralar geliyor…
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini…
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini…
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…
Hepsi bu nazlı beylerindir ne varsa ortalıkta
Soy sop onur düğün oyun konak saray caka…
Hepsi sizin efendiler konakta alayda…
Hepsi sizin hepsi sizin hem hazır lop kolayca…
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak…
Yarın sönmüş bakarsınız bugün çıtırdayan ocak…
Hazır mideler sağlam hazır mideler sıcak…
Atıştırın kapıştırın tıkıştırın kapış kapış kucak kucak…
İŞİ ERDOĞAN’A YIKANLAR!
Maalesef herkes işi Erdogan’a yıkmış Ak parti teşkilatlarında en ufak çalışma yok.
Böyle çalışma olmaz.
Unutmayın ne icraat yaparsanız yapın propaganda gücünüz yoksa kaybetme riskiniz hep yüksektir.
Ne sosyal medyada ne sokak nede yapılan hizmetleri anlatmada teşkilatlar çok cılız hep hazıra konan insanlar görevde.
Çok yazık nede olsa birinci partiyiz vehameti kaplamış her yanı.
Oysa gevşeklik mağlubiyeti tetikler.
Haaa…
Diyeceksiniz ki her yerde böyle olur bu işler hocam!
Bir zamanlar Patagonya Cumhuriyetinde de işler böyle yürüyordu muhtemelen…
Yine de Siyasilerin bir davası vardır sonuçta.
Millet de kimin ne davası var görüyor kör değil ya.
Davasına göre oy veriliyor herkese.
Ama şunun altını çizelim.
Vekil adayı sağcı da olsa solcuda olsa milleti için çalışmalı, insanların hayrı için çalışmalı, beyaza beyaz siyaha siyah demeli, çalmamalı, yetim hakkı yememeli.
Yok mu böyle insanlar tabi ki var!
Var ama birilerinin hoşlarına gitmiyor.
Halkın ne dediği seçmenin tabanın ne dediği çok ta önemli değil.
Yeter ki o bölgenin ağa babası dayısı borusunu öttürsün.
Sonuç ta bir şekilde oy gelecek.
Mantık bu.
Ama şu ince ayrıntıyı hayata geçirmemiz lazım.
Biliyorsunuz makyaj sanatı çok gelişti.
Filmlerde şekil, karakterlerin aslını tanıyamazsınız.
İşte öyle bir tebdili kıyafet ile yola revan olunmalı.
Dürüstlükte, çalışkanlıkta samimi olan yöneticiler milletvekilleri bakanlar tebdili kıyafet yapsın, halk gibi gidip iş yaptırsınlar vatandaşla dertleşsinler dinlesinler.
Problemin ana kaynağına inilip teşhis yerinde konulur.
Yoksa danışmanların, yalakaların, yalancıların etkisinde kurtulmaları mümkün değil.
Bıkınız… Milletvekili olmanın avantajlarından mümkün olduğunca sebeplenmek için nasıl iştahla bekliyor şimdi bazıları…
Elbette kazanan partinin milletvekili olmak önemli…
Ama muhalif partinin vekili de olmak önemli.
Alırsın yüksek maaşını.
Ömür boyu özel sağlık sigortan (ailenin tüm fertleri dahil) daha bunun gibi avantajlar, makamlar, komisyonlar, protokoller, devletin harcırahları bir el yağda bir el balda.
Vaatler mi?
O da ne?
***
Diyeceğim şudur:
Din ahlaktır, insan olmaktır.
Beşinci sınıf adamlarla Allah’ın dini temsil edilemez.
Din medeniyettir insan olmaktır bütün dinlerin nüzul sebebi budur.
Yani hak hukuktur…
Yani insan olmaktır.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin
Bir cevap yazın