5’li çete yargı yolunda
28 Şubat’ta 5’li çete deyince DİSK,TİSK, TOBB, TÜRK-İŞ, TOBB anlaşılıyordu. Bugün Selahaddin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Selma Irmak, PKK’nın 5’li çetesi olarak anılıyor.. Yarın bakarsınız bu liste değişir, 10’lu liste çıkar. Paralel yapının 5’li çetesi çıkar ortaya..
Demek ki, işadamlarından, STK’lardan, mediadan, siyaset ve bürokrasi çevrelerinden de çeteler oluşabiliyor.
28 Şubat’ın Çevik Bir’i, Özkasnak’ı, Erkaya’sı, Koman’ı Çetin Doğan’ı, Hurşit Tolon’u vardı mesela.
12 Eylül’ün 5’li çetesini hatırlayalım. Evren, Şahinkaya, Nureddin Ersin, Nejat Tümer, Sedat Celasun..
Memleketi kurtaran bu halaskar zabitanın, mesela, Evren’in çocuklarının 3 blok binası, 21 arsası, 41 dairesi varmış. Şahinkaya’nın 90 dubleks, 3 villa. Ersin’in 29 blok ve 169 bağımsız bölümden oluşan apartman dairesi varmış. Celasun’un 224 daireli 5 katlı 28 bloktan oluşan sitesi varmış. Nejat Tümer nakit çalışmış..
28 Şubat’ın bankacı generallerini hatırlıyor musunuz. Muhittin Fisunoğlu, Güven Erkaya, Teoman Koman, Vural Beyazıt, Kemal Yavuz, Ahmet Çörekçi, Doğu Aktulga, Süreyya Yüksel, İsmail Hakkı Akansel, Halil Sözer, Sabri Deliç, İbrahim Şenocak, Vecihi Akın, Şeref Akıncı, Nazif Oka, Fevzi Aysun, Tevfik Alpaslan, Cemil Mete, Tanju Erdem, Fikri Topsever, Sezer Bilgili, Şahap Ar, Sıtkı Günday, Orhan Köker, Yılmaz Oral, Kamuran Gümüşsoy..
Anlayacağınız eski generalleri kırpıp kırpıp bankacı yapmışlar.. Kimi nakit çalışmış. Nakit çalışanlar, TL, döviz, altın. Kimi kurumsal, kimi gayrimenkul işi yapmış. Sanayi ile ilgilenen pek yok gibi. Ticaret de öyle..
Paralel yapının içinden birkaç çete çıkacak gibi. Media, STK, iş dünyası, siyasetçi, bürokrat dünyasından hem de öyle 5’li filan değil, Masonik bir örgütlenmeye benzer bir çete çıkabilir.. Musevi işadamı David Kasadolu bir dönem Rotary Kulüp başkanlığı da yapmış. Anlattığına göre The Cemaat’in örgütlenme yapısı Rotaryenler’in örgütlenmesine çok benziyor.
Kayseri’de Boydak’ların alınmasından sonra Antep’ten Nakiboğlu’nun alınması birilerinin kulağına kar suyu kaçırdı. Gülenist üniversitelere yönelik operasyonlar aslında bunların insan kaynaklarına ulaşmak açısından önem taşıyordu. Bu açıdan onlar için gelecek günlerin geçen günleri aratması sürpriz olmayacaktır. Çorap söküğü gibi bunun arkası gelecek, bakalım kaç tuğla düşecek bu duvardan, bu hamleden sonra.
Bizim HDP’li 5’li Çete’ye dönecek olursak, HDP’nin TBMM’de 59 milletvekili var.. Öyle anlaşılıyor ki, ilk etapta 5 milletvekili hakkında oylama yapılacak.. Yoksa toplamda 41 milletvekili hakkında sırada 278 fezleke var. Fezlekelerin tümü kabul edilirse, HDP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 18’e düşecek.. Bu da HDP’nin grubunun dağılacağı anlamına geliyor..
Zaten dokunulmazlığı kalkan milletvekilleri, büyük ihtimalle ya yurtdışına çıkacak ya da tutuklanacak. Sonuçta üyelik vasfını kaybedecek.. Zaten ilk paketteki isimlerin milletvekilliğinin düşürülmesi ile kızılca kıyamet kopacak.. 20’den fazla milletvekilinin milletvekilliği düştüğünde ise, ara seçim gelecek gündeme. Bakarsınız, ara seçimle anayasa referandumu eşzamanlı yapılır. Referandum yasası da değişir bu arada, meclisin uzlaştığı Meclis’te, uzlaşmadığı, mesela başkanlık sistemi gibi maddeler tercihli oy sistemi ile oylanır, bu iş de hal yoluna konur.. Zaten ara seçim olacaksa, AK Parti’nin tek başına referandum çoğunluğuna ulaşması sürpriz olmayacaktır.
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Selma Irmak’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, yargılama sürecinin başlaması ile aslında Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı da bazı milletvekillerinin terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği gerekçesi ile partiden ihracını istemesi de sürpriz olmayacaktır.. Zaten bu takdirde de HDP’nin grub sayısının aşağılara çekilmesi gündeme gelebilir..
Sanırım bütçe geçtiğine göre şimdi gündemin en sıcak maddesinden biri bu olacak.. ilk 5’den sonra dosyası tamamlananlar hakkında Meclis’te oylama yapılacak, ardından büyük ihtimalle tutuklama ve yargılama süreci başlayacak..
Zaten teröre destek veren HDP’li belediyelerde bir süreden beri operasyonlar yapılıyor. Bu süreçte yerel yönetimlerde de bu operasyon hız kazanacaktır. HDP’li belediyelerde inanılmaz mali usulsüzlükler ve örgüte bağlı kadroların baskı ve manipülasyonları sözkonusu..
Batıdan gelen tepkileri, örgütün tepkilerini de göreceğiz. Bu açıdan önümüzdeki günler önemli..
Aslında HDP kendi içinde bir koalisyon. HDP bir çatı örgütü. HDP’ye dokunursa domino etkisi gibi bu etki öteki bileşenleri de harekete geçirebilir.. Bunu da görmek gerek. Bu gidişattan rahatsız olup, ya da taktik olarak yolunu ayırmak isteyenler varsa, iş işten geçmeden harekete geçebilir..
HDP’li vekillerin vekilliklerinin düşürülmesi, dışarıdan fazla bir tepki almayacak. MHP de desteklediğine göre, CHP’liler seslerini fazla yükseltmeyecek. Toplumda da ciddi bir reaksiyon olmayacak. Basın ve STK’lardan sınırlı bir tepki gelebilir, ama o da uzun soluklu olmayacak.. Yani HDP’lilerin arkasından ağlayan olmayacak fazla.
Bu arada şu Can olayı, AYM kararı, kamuoyunun bu açıdan fikri olarak mayalanması noktasında çok önemli bir rol oynadı.. Can olayı iktidarı değil, bu kadrolara sahip çıkanları zor durumda bıraktı.. Tutukluluk halleri sona erse de, bir defa kamuoyunun gözünde mahkûm oldular. Yargı da bundan sonra karar verirken bu anlamda kılı kırk yaracak bir özen içinde olacaktır..
Şimdi merak edilen ilk 5 belli de, ikinci listede kimler var ve liste kaç kişilik. Ve bu işin sonu nereye varacak.. Paralel, HDP, PKK, PYD koalisyonuna toplum nasıl tepki verecek?.. Bu anlamda tüm çetelere karşı daha yaygın, etkin, derinlemesine operasyonların dalgalar halinde devamının gelmesi sürpriz olmayacak. Bu süreçte kim kimdir, daha açık ve net bir şekilde görülecek. Türkiye’nin dostları ve düşmanları belli olacak. Selâm ve dua ile..
Bir cevap yazın