Ak eğlencede İP sahada! Metal yorgunluğu fitnesi ile dava erleri tasfiye edildi! Ak Parti değil AKEPE işbaşında.. İşte Bursa’nın özeti!
Adı Kemal Ataç.
İP'in (İyi parti) Yıldırım ilçe başkanı.
Kendisini yakından tanıyorum.
Deyim yerindeyse iş yerinin yüzünü haftada bir kez görüyor.
Sürekli ekipleriyle istişare halinde, anında sahaya yansıyan bir disiplin geliştirilmiş.
Çalışma programlarına o kadar inanmış ve samimi sarılmışlar ki, tıpkı Ak partinin 2002 kadrolarının yaptığını yapıyorlar.
Adamlar gece gündüz derinden çalışıyor.
Yarın seçim olacakmış gibi her an hazır ve çok ciddi şekilde işi sıkı tutuyorlar.
Elin adamları alınan kararları olası seçimlere anında tam takır hazır olmak için çalışmalarına yoğunlukla sessiz sedasız aralıksız devam ederken, kapı kapı dolaşıp insanlara birebir dokunurken, “derdiniz derdimizdir, biz geliyoruz artık bundan sonra tüm çözümleriniz bizde” mesajı verirken, hemen oracıkta sıkıntısını olanın sıkıntısını giderip çözerken, ayrılırken de her ziyaret ettikleri esnafa kalabalık ortamlarda samimi ve memnuniyet aşılayıp oy sözü alırken ve de bunu yaparken de işi gayet ciddi ve kalabalık üst düzey ekiplerle millete ve tüm partilerine kavratmaya çalışırken...
Siz ey mutlu azınlığın mutsuzluk aşıladığı üç beş Ak parti yöneticileri! sizler ne işle meşgulsünüz?
Ak Parti Yıldırım ilçenin boş beleş başkanı Ali Erbay nelerle meşgul bir kıyaslayın.
Yemekler, teşkilat içi curcuna sohbetler, kahkahalar gününü gün etmeler..
Üç beş kare fotolarla ilçe başkanının klasik sorumsuz örneklerini Yıldırımlıya çalışıyormuş gibi empoze etmenin partililer ve millet yararına hiç bir fonksiyonu olmayan, Yıldırım’ın hiç bir sorununu çözemeyen Belediye Başkanı Oktay Yılmaz-İlçe başkanı Ali Erbay ahbaplar verilen sözlerin havada uçurulduğu bir kayıp dönemi daha Ak partinin hanesine kara dönem diye yazan ikili.
Ama suç sizde değil, sizi oraya getirenlerde!
Suç sizde değil, size göz yuman il Başkanında!
Suç sizde değil, verdiğiniz sözleri vaatlerin yerine getirilmeyeceğini bile bile size oy verende, verdiği oyun cezasını geri kalmışlıkla hizmetsizlikle çeken Yıldırım halkında.
Yani en büyük suç size oy veren bu millette.
Kısaca kendi düşen ağlamaz sözünün muhatabı Yıldırımlı her dönem ektiğini biçiyor.
Şikayet etmeye kimsenin hakkı yok!
Siz milletin verdiği yetkiyle safalar sürün, gününüzü gün edin bir kişinin derdine merhem olmayın.
Seçim zamanlarında havanda dövdüğünüz sözde projelerle millet güzel koku misali havaya uçan sözlerle attığınız kazıkların safasını sürmeye devam edin!
Ama en büyük proje neydi biliyor musunuz?
Mental yorgunluğuyla bu partinin içine fitneyi sokarak samimi dava insanlarını birer birer partiden uzaklaştıran esrarengiz güç.
İşte dava adamlarının uzaklaştırıldığı yere davayla uzaktan yakından ilgisi olmayan AKP’lilerin çil çil dökülmesi adeta bir işgal hereketinin esiri haline getirilen parti konumuna sokuldu Ak parti.
İl Başkanı Sayın Davut Gürkan’a devalarca söyledik, hatırlattık.
Ama bir kulaktan giriyor diğerinden çıkıyor.
Parti ise sürekli kan kaybediyor, insanlar her geçen gün Ak partiden uzaklaşıyor, sırt çeviriyor yüzünü başka yere yöneliyor.
Yönelmeyenler ise “Ak parti benim için bitmiştir” diyor.
Temelden gelen gerçek dava adamları başka partiye yüzünü dönmese de Ak Partinin kuruluş ilkelerine ters istikamet belirleyen ve adeta işgal edilen bir partiye oy vermeyeceklerini, sandığa bile gitmeyeceklerini söylüyor.
Hem dava erleri hem normal partililerin ise istifaları halen birbirini kovalıyor.
.
MENTAL YORGUNLUĞU MASALI
Mental yorgunluğu masalı uydurulması bitişin habercisiydi!
Samimi olan herkesin uzaklaştırılması için bir kılıftı.
Ya da namı diğer "İktidarı yıpratır" olayıydı.
2018 seçimlerine kadar halkın ekseriyatı Erdoğan can ama ‘Ak parti bitti’ diyordu..
Seçimler olalı üç yılı geride kaldı.
Artık halkın büyük bir bölümünün fikrinde ve zikrinde "Erdoğan'da bitti" hükmü oluşturuldu.
Oluşturuldu diyorum çünkü ak parti hakkındaki fikirler de oluşturulmuş fikirlerdi..
Ancak bu kadar erken durumda bu seviyeye ne ara düşürüldü bu parti.
Başından beri yazıyoruz.
“Erdoğan'ı öv, Ak Parti'ye söv” propagandası ile Erdoğan'ın sonu getiriliyor diye..
Maalesef bu yapıldı.
Milliyetçi (!) Seçmen tabanı bu söylemi en çok kullanan ve ittifak dolayısıyle de ses edilemediği gibi üstüne "bu kez oylar MHP ye" politikası ile Ak Parti'ye en çok zararı veren "seçmen" kitlesi konumundaydı..
Şimdi ise çalışmalar sonuç vermeye başladı..
Farkındamısınız.:!
Hep söylüyordum, Millet bir noktadan sonra Ak partiye değil AKP’li zihniyetin hakim olmasına, Millete rağmen benimsenmeyen isimlerin kilit noktalara atanmasına, istenmeyen kişilerin belediye başkan adayı gösterilmesine, İl başkanı ve ilçe başkanları yapılmasına reaksiyon olarak yerel yöneticileri atlayıp artık direk ve doğrudan doğruya Erdoğan'a sektirmeye başladıklarını hatırlatıyorduk.
Hatta Mevcut yönetimler içinde bile Erdoğan’a küfreden, ağza alınmayacak argo sözler sarf eden parti içinde yöneticiler varken.
Bugün bu durumu hatırlatmakla kalmıyoruz hatırlattıklarımızı bire bir yaşandığını hatırlatıyoruz.
O sade vatandaşın, Ahmet Mehmet Hasan Hüseyin efendinin artık hedefinde Erdoğan var.
İhanet dolu isimleri önemli yerlere getirdiği için..
Ha belki de Ak parti içindeki kriptoların istediği buydu ve böyle oldu.
İçten içe memnuniyetlerini yaşıyor olabilirler.
.
ERDOĞAN VE AK PARTİ’NİN ALTERNATİFİ!
Bir kez daha altını çiziyorum:
Bu ülkede, halihazırda Erdoğan'ın bir tane bile alternatifi yok..
Erdoğan'a alternatif söyleyin desem öne çıkacak bir kişi bulunmuyor.
Başka hiç bir siyasi parti de ak Parti'nin alternatifi değil..
Bunu bilen kripto güçler Erdoğan veya Ak Parti seçimlerde kahbetse de kırk yıllık CHP'lisi de MHP lisi de Saadetcisi de, HDP’lisi de “yerel siyasette” koyu "akepeli" pozu vererek ak Parti'ye sızmaya kalkıştı halen de sızmaya devam ediyorlar.
Kimse ben Ak Partiliyim Erdoğancıyım şarkı türkü havaları çalmasın okumasın.
Biz kimlerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz millette biliyor.
İşte bu nedenle bürokrasi de bile dikiş tutmayan yaşanan müthiş bir tahribat var.
Rant odakları her fırsatta kriz çıkardı çıkarmaya devam ediyor.
Yirmi senede yapılan güzellikler "yapacaklar tabi" noktasına gelirken, en ufak olumsuzluk doğrudan Erdoğan'a fatura edilmeye başlandı.
Ak Parti'nin kendisine çeki düzen vermesi elbette şart, bu saatten sonra şarttan öte faz konumunda.
Ya kimsenin gözünün yaşına bakılmaz samimi ile samimiyetsiz rant çevreleri siyah beyaz, Ak-Kara gibi birbirinden ayrılır, ya da Ak parti hatıralarda sadece bir anı olarak kalır.
İkinci şıkın yaşanmaması için REİS partisine çok keskin bir şekilde çeki düzen vermelidir.
Partinin düşüşü her geçen daha da hızlanıyor ayağındaki taş daha da büyüyor.
Bunun yanında millette kendisine çeki düzen vermesi şarttır.
Bakınız efendiler bir kez daha altını kalınca çiziyorum.
Ya aklediniz ya aklediniz (..!)
Erdoğan bu milletin Cumhuriyet döneminden bugüne gelen en büyük ÖZ lideridir...
Bunca hizmetleri hiçe sayıp yerel AKP’liler yüzünden Erdoğan’ı yalnız bırakmak ülkeye ve kendinize ihanet olur.
Evet Erdoğan yerel yönetimlerde büyük yanlışlara imza atmış olabilir.
Bizlerin görevi bu yanlışların bir an önce önüne geçilmesi liyakat ehli insanların yerellerde yeniden söz sahibi olması gerektiği şikayet ve taleplerimizi sonuna kadar yinelemektir.
Yani bizler sonuna kadar uyarımıza devam etmeliyiz.
Yerel parti yöneticileri ve belediye başkanlarından şikayetçi olabiliriz.
Hatta “hizmetlerde artık parti ayrımı yapmıyoruz” da diyebiliriz.
Buna ben de dahilim.
Yerel yöneticilerin yaptığı haksızlıklara, yanlışlara, ötekileştirmelere, onların sizlere yönelik kötülüklerine karşı oluşan öfke ve kızgınlıklar doğrultusunda Ak parti içindeki AKP’li yöneticilerin yönettiği gerek belediye gerek partiden desteğinizi çekebilir, düşüşünü seyredebilirsiniz.
Bunun en geçerli ve en etkili ikaz olacağını da söyleyebilirim.
Ancak REİS’e desteğimiz sonuna kadar sürdürülmelidir.
Zira Bursa’nın değil Türkiyemizin, devletimizin milletimizin istikbali söz konusudur.
Kalın sağlıcakla.
.
alimce29@gmail.com
facebook.com/alimsahinmalkocoglu
twitter.com/AlimSahin