Arınç’ın ipiyle kuyuya inenler; dikkat!..
“Bülent Arınç aslında bu tür manevraları hep yaptı. Deniz Feneri davası sürecinde yaptı, Mavi Marmara meselesinde yaptı. Gezi provokasyonunda yaptı. 17/25 Aralık darbe teşebbüsünde yaptı. Paralel Yapı ile başlayan mücadele sürecinde yaptı. Yaptı da yaptı.”
Meğer ne çok "Arınç sever" varmış da haberimiz yokmuş! Bugünlerde Arınç’ın üzerinden ateş edenlerin onun ipiyle kuyuya inilmeyeceğini anlamamış olmaları trajik komik.
Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söz söyleyemeyenlerin Arınç’ı eleştirenlere söz yetiştirmeye çalışması var elbet.
Arınç’ın konuşmasından hemen sonra bu köşede “neden şaşırıyorsunuz ki” diye sormuştum.
Arınç bu… Bir öyle bir böyle…
Peki, Bülent Arınç’ın omzundan yaylım ateşine başlayanların amacı ne olsa gerek?
Belli ki “Eşeğini dövemeyen semerini döver” sözü misali… Zira baksanıza “Başkanlık sisteminin de ‘Türk tipi’ olması gibi çok tuhaf bir tartışmayı yaşıyoruz” cümlesi de Arınç’ı sözlerinin tartışıldığı günlerde kuruluyor…
Arınç neye hizmet etmiş olabilir
Bülent Arınç, 1 Kasım seçimlerinden sonra tek başına iktidar olmuş Ak Parti’ye söylediği sözlerle hizmet mi etmiş oldu?
Yeni anayasa, sistem sorunu ve başkanlık gibi konuların gündeme geldiği bir ortamda konuşarak “Dava arkadaşım” dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek mi olmuş oldu?
Terörle mücadele konusunda son derece hassas bir dönemde (Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun HDP’yi değil bölgedeki STK’ları muhatap alacaklarını deklare ettiği bir dönemde)“Dolmabahçe”den söz etmesi terörle mücadeleye katkı mı sağlamış oldu?
Hem içeride hem dışarıda olağanüstü çaba ile süreci yöneten Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun elini mi güçlendirmiş oldu?
Bu soruların hepsinin cevabı elbette kocaman bir HAYIR!
Peki Arınç niye konuştu?
Çünkü, başbakanlığı kendisine layık görüp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ahmet Davutoğlu’nu tercih etmesini hazmedemedi.
Çünkü, 12 Eylül 2015’teki Ak Parti Kongresi’nde umduğunu bulamadı.
Çünkü, 7 Haziran’dan sonra koalisyon kurulacağına; böylece Erdoğan’ın önünün kesileceğine inanıyordu.
Çünkü, 1 Kasım’dan sonra bu inancının ham hayal olduğunu gördü.
Çünkü, uğurlarına “cübbe giymeyi düşündüğü” Paralel Yapı’ya can suyu verip can simidi atmak istedi.
Ve uzun zamandır dişlerini sıkarak beklemekten bunalıp, sabırsızlık yapıp, öç almaya kalkıştı.
Çünkü, Beştepe ile Çankaya arasındaki…
Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasındaki…
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki uyumun her geçen gün arttığına şahit oldu!
‘Kral çıplak demedim daha’ diye tehdit etmişti
Bülent Arınç aslında bu tür manevraları hep yaptı. Deniz Feneri davası sürecinde yaptı, Mavi Marmara meselesinde yaptı. Gezi provokasyonunda yaptı. 17/25 Aralık darbe teşebbüsünde yaptı. Paralel Yapı ile başlayan mücadele sürecinde yaptı.
Yaptı da yaptı. (...)
HASAN ÖZTÜRK / STAR
Gül, Arınç ve Çelik; yanlarına Abdüllatif’i de alırlarsa, yüzde 1 oya ulaşabilirler
“Bu konuda üç cümlelik cevap verme hakkın var” deseler...Şu üç cümleyi kurarım:
-BİR: Parti kurmaya şimdilik çok ama çok uzaklar ama böyle bir hedeflerinin hiç mi hiç olmadığını söylemek zor.
-İKİ: Parti kurarlar mı, kurmazlar mı bilinemez ama bundan böyle rahatsızlıklarını dile getirmekten imtina edeceklerini söylemek zor.
-ÜÇ: Kendilerine gösterilen tepkilerin dozu artar, düzeyi düşerse... AK Parti’den kopup ayrı parti kurmalarının kolaylaşmayacağını söylemek zor.
AHMET HAKAN COŞKUN / HÜRRİYET